Examples of using "Ordem" in a sentence and their turkish translations:
düzen? malesef...
- Bu bir emirdir.
- Bu bir emir.
Bu bir emirdi.
hala şimdi ki düzende bile
düzen hiç mi değişmeyecek
Bu bir emirdir.
Her şey düzenli mi?
bozuk olan her düzene karşıydı
- İsteğin benim için emirdir.
- Emriniz olur.
Her şey yolundadır.
O, dosyaları alfabetik olarak sıraladı.
tam olarak eleştirilen düzen ise buydu
Sadece bir sömürü düzeni var.
O, odayı düzenledi.
Sözcükleri alfabetik sıraya koyun.
Sana direkt bir emir veriyorum.
İsimler alfabetik olarak sıralanmıştır.
Bu listeyi alfabetik sıraya koy.
Her şey yolunda mı?
Bizim siparişe ne oldu?
Kelime sırası değiştirilmek zorunda.
Sözcüklerin yeri değiştirilmeli.
Her şey yolunda.
Tom her şeyin düzenli olduğunu düşündü.
Hiçbir iş bir emir olmadan mümkün değildir.
kurulu düzene baş mı kaldırılırmış! Kaldırdı
üstelik rüşvet düzeni çok fazla
fakat düzen ise günümüzle aynıydı
belli bir algoraitma düzeni içerisinde düzenli bir şekilde bizim karşımıza çıkarıyor.
Yarın bu zamana kadar her şeyi düzenli istiyorum.
O, evrakları sınıflandırmayı bitirdi.
Tüm isimler alfabetik olarak sıralanmıştır.
Kelime sırasını değiştirmek zorundasın.
O bir emir değildi - sadece bir öneriydi.
1. Justinianus'un emriyle inşaatına başlandı. Yıl 532
dünyanın düzeninde buna bir örnek var mı peki diye baktığımızda
Türk Tarih Kurumu, Mustafa Kemal Atatürk'ün emriyle
Öğrencilerin isimlerini alfabetik sıraya göre sınıflandırmalıyız.
Her şey yolunda.
Şamanlarda mezarı mertebesine ve konumuna göre
Öğretmen boy sırasına göre çocukları sıraya dizdi.
Latince sözcük sırası serbest ama keyfi değil.
ağalık düzenine en büyük tokadı yine Kemal Sunal indiriyordu
rüşvet düzenin anlattılar fabrikada dönen pis oyunları
babasının ve amcasının emriyle üç adam, üç kuzen tarafından öldürülmüştü.
Tetikte ol. Tahliye emri herhangi bir zamanda olabilir.
Bunu temizleyelim.
Her şey yolunda.
Tom oturma odasını toparladı.
1453 yılında İstanbul fethedildikten sonra Fatih Sultan Mehmet'in emriyle camiye çevrildi
İsimler alfabetik olarak sıralanır.