Translation of "Outras" in Turkish

0.023 sec.

Examples of using "Outras" in a sentence and their turkish translations:

- Há outras opções.
- Existem outras opções.

Başka seçenekler var.

- Talvez existam outras razões.
- Talvez haja outras razões.

Belki başka nedenler vardır.

Haverá outras chances.

Diğer şanslar olacak.

- Nós não temos outras opções.
- Não temos outras opções.

Başka bir seçeneğimiz yok.

Pode afastar outras civetas...

Bu, başka misk kedilerini uzak tutabilir...

As outras crianças riram.

Diğer çocuklar güldü.

Que outras opções há?

Başka hangi seçenekler var?

Outras terras, outros costumes.

Başka topraklar, başka alışkanlıklar.

Há também outras opções.

Başka seçenekler de var.

Você considerou outras alternativas?

Diğer alternatifleri dikkate aldın mı?

... salva todas as outras aves.

...geri kalanının hayatını kurtarır.

Quais são as outras aves?

Diğer kuşlar neler?

Traduzimos frases em outras línguas.

Biz, cümleleri başka dillere tercüme ediyoruz.

Você pode convidar outras pessoas.

Başka insanları davet edebilirsin.

Ele critica outras pessoas constantemente.

O sürekli diğer insanları eleştirir.

Que outras opções eu tenho?

Başka hangi seçeneklerim var?

Nós não temos outras opções.

Başka seçeneklerimiz yok.

- Temos muitas outras coisas para fazer.
- Nós temos muitas outras coisas para fazer.

Yapacak bir sürü başka şeylerimiz var.

- Em outras palavras, ele é um preguiçoso.
- Em outras palavras, ele é preguiçoso.

Başka bir deyişle, o tembel.

- Eu ainda tenho outras coisas para fazer.
- Ainda tenho outras coisas para fazer.

Hâlâ yapılacak başka şeylerim var.

Vamos voltar e procurar outras pistas.

Geri dönüp bunun yerine ipuçları arayalım.

Vou contar duas outras histórias hoje.

Size iki hikaye daha anlatayım.

Uma fêmea é afastada das outras.

Bir dişi, diğerlerinden ayrı düşüyor.

Algumas são boas, outras são ruins.

Bazıları iyi, diğerleri kötü.

Eu estava pensando em outras coisas.

Ben başka şeyler düşünüyordum.

Entre outras coisas, falamos do tempo.

Diğer şeyler arasında hava durumunu konuştuk.

Nós temos outras coisas para fazer.

Yapacak başka şeylerimiz var.

Nós temos outras coisas para discutir.

Tartışacak başka şeylerimiz var.

Nós temos outras coisas para pensar.

Hakkında düşünecek başka şeylerimiz var.

- Haviam muitos outros.
- Haviam muitas outras.

Diğerleri vardı.

Não tire sarro das outras pessoas.

Diğer insanlarla alay etme.

Tom tinha outras coisas em mente.

Tom'un aklında başka şeyler vardı.

Somos pessoas como todas as outras.

Biz başka herkes gibi insanız.

Não sou como as outras garotas,

Ben diğer kızlara benzemiyorum.

Quem sabe que outras surpresas se escondem

Kim bilir daha ne sürprizler saklı...

outras pessoas para proteger dos maus espíritos

kötü ruhlardan korumak için diğer insanlar

outras formigas continuam a escalar esta ponte

diğer karıncalar bu köprünün üzerinden devam ederek tırmanıyor

O respeito por outras religiões é zero!

diğer dinlere saygısı sıfır!

Eles não se interessam por outras línguas.

Onlar diğer dillerle ilgilenmiyor.

Tenho outras coisas que eu deveria fazer.

Yapıyor olmam gereken başka işlerim var.

Em outras palavras, ele é um preguiçoso.

Diğer bir deyişle, o tembel bir insandır.

Tom tem outras coisas em mente agora.

Tom aklında şu anda başka şeyler var.

Ela sempre foi diferente das outras crianças.

O diğer çocuklardan her zaman farklıydı.

Nós temos outras coisas que precisamos discutir.

Tartışmamız gereken başka şeylerimiz var.

Nós temos outras coisas que precisamos comprar.

Satın almamız gereken başka şeylerimiz var.

Tom sempre foi diferente das outras crianças.

Tom diğer çocuklardan her zaman farklıydı.

Ele sempre foi diferente das outras crianças.

O diğer çocuklardan her zaman farklıydı.

Ela nunca fala mal de outras pessoas.

O asla başka insanlar hakkında kötü konuşmaz.

Devemos respeitar a privacidade das outras pessoas.

Başka insanların mahremiyetine saygı göstermeliyiz.

As pessoas deveriam amar umas às outras.

İnsanlar birbirlerini sevmeliler.

Ainda temos muitas outras coisas para discutir.

Hâlâ tartışacak başka bir sürü şeylerimiz var.

Em locais isolados, sem outras formas de acesso.

ilaç götürmek isteyen doktorların kullandığı bir güzergâh.

Em outras palavras, também podemos dizer sabedoria divina.

diğer bir deyişle ilahi bilgelik de diyebiliriz

O vírus em outras criaturas restringir do espaço

diğer canlılardaki virüs kısıtla alandan kaynaklı

Mas admita que outras questões foram realmente alucinantes

Ama diğer konular itiraf edin gerçekten kafa kurcalıyıcıydı

Algumas pessoas creem em Deus e outras não.

Bazı insanlar Allah'a inanır, bazıları inanmaz.

Eu prefiro maçãs a todas as outras frutas.

Meyveler arasından en çok elmayı severim.

Algumas pessoas gostam do verão, outras do inverno.

Bazıları insanlar yaz mevsimini, diğerleri ise kışı sever.

- Onde estão as outras?
- Onde estão os outros?

Diğerleri nerede?

Tom tem problemas em lidar com outras pessoas.

Tom'un diğer insanlarla geçinme sorunu var.

Tenho certeza de que você tem outras habilidades.

Başka becerilerin olduğundan eminim.

Algumas pessoas gostam de gatos, outras preferem cães.

Bazı insanlar kedileri sever, diğerleri köpekleri tercih eder.

Eu preciso de dinheiro para comprar outras coisas.

Diğer şeyleri almak için paraya ihtiyacım var.

Algumas flores desabrocham na primavera; outras, no outono.

Bazı çiçekler Baharda, bazıları sonbaharda açarlar.

Algumas pessoas vieram de carro; outras, de ônibus.

Bazı insanlar arabayla geldi. Diğerleri otobüsle geldi.

Nós temos várias outras coisas que precisamos comprar.

Almamız gereken bir sürü başka şey var.

Tom tinha outras coisas que ele precisava fazer.

Tom'un yapması gereken başka şeyler vardı.

Nós temos outras coisas que precisam ser feitas.

Yapılması gereken başka işlerimiz var.

Essas flores desabrocham mais cedo do que outras.

Bu çiçekler diğerlerinden daha önce çiçek açar.

Algumas pessoas são mais agradáveis do que outras.

Bazı insanlar diğerlerinden daha naziktir.

Gostaria de aprender Inglês para conhecer outras culturas.

Başka kültürler tanımak için İngilizce öğrenmek istiyorum.

No ranking de poder com outras seis nações,

her biri 159 ülkeye vizesiz olarak erişen diğer altı ülke ile

- Você liga para o que as outras pessoas pensam?
- Você se importa com o que as outras pessoas pensam?

Başkalarının ne düşündüğü sizin için önemli mi?

- Por favor, avise-nos, se pudermos ajudar de outras maneiras.
- Por favor, avisem-nos, se pudermos ajudar de outras maneiras.

Lütfen sana başka hangi yollarla yardım edebileceğimizi söyle.

A solidão leva-me à ligação com outras pessoas.

Yalnızlık bizi diğer insanlarla iletişime geçmeye iter,

Confiar um no outro e confiar em outras pessoas

birbirlerine olan güveni ve diğer insanlara olan güveni

Em outras palavras, compartilhamos o progresso na direção noroeste.

Yani bir diğer deyişle biz ilerlemeyi kuzey-batı yönüyle paylaştık

A diferença de Da Vinci de outras pessoas era

Da Vinci'nin diğer insanlardan farkı şuydu

Algumas pessoas riem de suas piadas, mas outras, não.

Bazı insanlar onun şakalarına güler ama diğerleri gülmez.

Em outras palavras, ela se tornou uma boa esposa.

Başka bir ifadeyle, iyi bir eş oldu.

Estamos coletando frases e suas traduções em outras línguas.

Cümleleri ve bunların diğer dillere çevrilerini derliyoruz.

Algumas pessoas gostam de gatos, enquanto outras preferem cães.

Bazı insanlar kedileri sever ve diğerleri köpekleri tercih eder.

Eu tenho certeza de que ela tem outras habilidades.

Onun başka becerileri olduğundan eminim.

Algumas flores florescem na primavera, e outras no outono.

Bazı çiçekler ilkbaharda ve diğerleri sonbaharda açarlar.

Não espere que as outras pessoas pensem por você.

- Her şeyi devletten beklemeyin!
- Başkasının senin yerine düşünmesini bekleme!
- Başkalarının senin için düşünmesini bekleme.

Você não deveria interferir nos negócios das outras pessoas.

- Başka insanların işine karışmamalısın.
- Başka insanların işlerine karışmamalısınız.

Algumas pessoas gostam mais do mar, outras das montanhas.

Bazı insanlar denizi daha çok sever, diğerleri dağları daha çok sever.

Algumas crianças aprendem línguas facilmente e outras têm dificuldade.

Bazı çocuklar dilleri kolaylıkla öğrenir ve bazıları da zorluklarla öğrenir.

Algumas pessoas gostam de vôlei, outras gostam de tênis.

Bazı insanlar voleybolu sever, diğerleri tenisten hoşlanır.

Os falantes nativos de Inglês costumam aprender outras línguas?

Ana dili İngilizce olan konuşurlar başka dilleri öğrenmeye alışkın mıdır?

Vamos esperar para ver o que outras pessoas pensam.

Diğer insanların ne düşündüğünü bekleyelim ve görelim.

As outras colônias começavam a enviar tropas como auxílio.

Diğer koloniler yardım etmek için asker göndermeye başladı.

Ela não queria que ele saísse com outras mulheres.

Onun başka kadınlarla çıkmasını istemedi.

As crianças atiravam bolas de neve umas nas outras.

Çocuklar birbirlerine kartopu attılar.

Layla acusou Fadil de se encontrar com outras mulheres.

Leyla, Fadıl'ı diğer kadınları ziyaret etmekle suçladı.

Gostaria de aprender Inglês para conhecer outras culturas diferentes.

Başka farklı kültürler tanımak için İngilizce öğrenmek istiyorum.