Examples of using "Setenta" in a sentence and their turkish translations:
O yetmiş kilo ağırlığında.
O yetmiş yaşındayken öldü.
Okul yetmiş yıl önce kuruldu.
Sıcaklık bugün yetmiş derece Fahrenheit'tır.
İngiliz halkının yüzde yetmişi ikinci bir dil konuşamaz.
Bu cep saati yetmiş yıldan daha eskidir.
On, yirmi, otuz, kırk, elli, altmış, yetmiş, seksen, doksan, yüz.
Yetmiş ya da seksen yıl bir insanın normal yaşam süresidir.
İkinci Dünya Savaşı, 70 milyondan fazla insanın hayatına mal oldu.
Büyük babam bu sene yetmişine girecek.