Translation of "Morreu" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Morreu" in a sentence and their turkish translations:

- Tom morreu.
- O Tom morreu.

Tom öldü.

- Essa pessoa morreu.
- Aquela pessoa morreu.

O kişi öldü.

- Felizmente, ninguém morreu.
- Ninguém morreu, felizmente.

Allah'tan kimse ölmedi.

- Tom morreu sozinho.
- Tom morreu só.

Tom yalnız öldü.

- O cachorro morreu.
- O cão morreu.

Köpek öldü.

morreu estranhamente

garip bir şekilde öldü

Ela morreu.

O vefat etti.

Quem morreu?

Kim öldü?

Alguém morreu?

- Birisi mi öldü?
- Biri öldü mü?

Ele morreu.

O vefat etti.

Ninguém morreu.

Kimse ölmedi.

Alguém morreu.

Birisi öldü.

Maria morreu.

Mary öldü.

- Morreu de tuberculose.
- Ela morreu de tuberculose.

O tüberkülozdan öldü.

- Sua mãe morreu ontem.
- Tua mãe morreu ontem.

Annen dün öldü.

- Tom não morreu sozinho.
- Tom não morreu só.

Tom yalnız ölmedi.

Ele morreu ontem.

O, dün öldü.

Morreu porque adoeceu.

O, hastalandığı için öldü.

João morreu infeliz.

John mutsuz öldü.

Quando morreu Gerônimo?

Geronimo ne zaman öldü?

Você quase morreu.

Neredeyse ölüyordun.

Tom morreu feliz.

Tom mutlu öldü.

Ele morreu triste.

O, hüzünlü bir ölümle öldü.

Minha avó morreu.

Büyükannem öldü.

Ela morreu ontem.

O dün öldü.

Ele morreu recentemente.

O geçenlerde öldü.

Ninguém morreu... ainda.

Kimse ölmedi... Henüz.

Ninguém morreu ainda.

Henüz hiç kimse ölmedi.

Outro paciente morreu.

- Başka bir hasta öldü.
- Bir hasta daha öldü.

Outro homem morreu.

- Başka bir adam öldü.
- Bir adam daha öldü.

Meu irmão morreu.

Erkek kardeşim öldü.

Tom morreu lá.

Tom orada öldü.

Tom morreu ontem.

Tom dün öldü.

Tom morreu dormindo.

Tom uykusunda öldü.

O Tom morreu?

Tom öldü mü?

Ele quase morreu.

O neredeyse ölüyordu.

Tom morreu jovem.

Tom genç yaşta öldü.

Tom quase morreu.

Tom neredeyse ölüyordu.

Layla quase morreu.

Leyla neredeyse ölmüştü.

- Tom morreu de fome.
- O Tom morreu de fome.

Tom açlıktan öldü.

- Ele morreu há dez anos.
- Ele morreu faz dez anos.
- Ele morreu dez anos atrás.

On yıl önce öldü.

- Ele morreu três anos atrás.
- Ele morreu faz três anos.
- Faz três anos que ele morreu.

- O, üç yıl önce öldü.
- Üç yıl önce öldü.

- Meu pai morreu mesmo?
- É verdade que meu pai morreu?

Babam gerçekten de öldü mü?

- Ele morreu cinco anos atrás.
- Ele morreu há cinco anos.

O, beş yıl önce öldü.

- A Isabela, dizem que ela morreu.
- Dizem que Isabela morreu.

Onlar İsabela'nın öldüğünü söylüyorlar.

- Ela morreu cinco anos atrás.
- Ela morreu há cinco anos.

O, beş yıl önce öldü.

- O cachorro do Tom morreu.
- O cachorro de Tom morreu.

Tom'un köpeği öldü.

- Morreu de câncer ano passado.
- Morreu de cancro ano passado.
- Ele morreu de câncer no ano passado.

O, geçen yıl kanserden öldü.

Ela morreu de câncer.

O, kanserden öldü.

Ele morreu de câncer.

O kanserden öldü.

Ele morreu no terremoto.

O, depremde öldü.

Como o Tom morreu?

Tom nasıl öldü?

Ele morreu de repente.

O aniden öldü.

O seu gato morreu?

Kedin öldü mü?

Morreu aos 54 anos.

54 yaşında öldü.

"Quem morreu?" "Seu cachorrinho."

"Kim öldü?" "Onun küçük köpeği."

Felizmente, ele não morreu.

Ne mutlu ki ölmedi.

Ela morreu em 1960.

O 1960 yılında öldü.

Meu gato morreu ontem.

Dün kedim öldü.

O Tom morreu esfaqueado.

Tom ölümüne bıçaklandı.

Tom morreu de pneumonia.

Tom zatürreden öldü.

Tom morreu na prisão.

- Tom hapiste öldü.
- Tom hapishanede öldü.

Isaac Newton morreu virgem.

Isaac Newton bakir olarak öldü.

Tom quase morreu hoje.

Tom bugün neredeyse ölüyordu.

Este artista morreu jovem.

Bu sanatçı genç yaşta öldü.

Tom morreu quase imediatamente.

Tom neredeyse hemen öldü.

Tom morreu de asfixia.

- Tom boğularak öldü.
- Tom havasızlıktan öldü.

Tom morreu no hospital.

Tom hastanede öldü.

Tom morreu em outubro.

Tom ekim ayında öldü.

Tom morreu em Boston.

Tom, Boston'da öldü.

Ela morreu semana passada.

O geçen hafta öldü.

Tom morreu naquele acidente?

Tom o kazada mı öldü?

Tom morreu de overdose.

- Tom aşırı dozda uyuşturucudan öldü.
- Tom aşırı dozda ilaçtan öldü.

Tom morreu noite passada.

Tom dün gece öldü.

Tom morreu no terremoto.

Tom depremde öldü.

Tom morreu na explosão.

Tom patlamada öldü.

Ele morreu de pneumonia.

O, zatürreden öldü.

Tom morreu na batalha.

Tom savaşta öldü.

Tom morreu em 2003.

Tom, 2003'te öldü.

Tom morreu como herói.

Tom bir kahraman olarak öldü.

Meu peixinho dourado morreu.

Benim akvaryum balığı öldü.

Sua mãe morreu ontem.

- Dün onun annesi öldü.
- Onun annesi dün öldü.

Ela morreu de choque.

O şok nedeniyle hayatını kaybetti.

O pai dela morreu.

Onun babası ölmüş.

Tom morreu em 2009.

Tom 2009 yılında öldü.

Tom morreu de vergonha.

Tom kızardı.