Examples of using "Semanas" in a sentence and their turkish translations:
Üç haftamız var.
günlerce haftalarca yürüyorlar
Üç hafta geçti.
Üç haftan var.
Ona birkaç hafta verin.
Tom üç hafta boyunca kalmayı planlıyor.
Üç hafta önce onları gördüm.
Birkaç hafta sonra,
Biz kültürel haftaları severiz.
İki hafta içinde görüşürüz.
Haftalardır Tom'u görmedim.
Tom üç aydır kayıp.
Ben iki hafta önce geldim.
Tom üç hafta sonra öldü.
Tom birkaç hafta sonra öldü.
Şiddet iki hafta sürdü.
Tom üç hafta önce kayboldu.
Birkaç hafta daha kalıyorum.
- Birkaç hafta kalacağız, birlikte.
- Birlikte birkaç hafta kalacağız.
Üç haftadır bunun üzerinde çalışıyorum.
Tom üç haftadır cezalı.
Bir ayda dört hafta vardır.
Tom üç hafta önce evlendi.
Üç hafta boyunca evimde kaldı.
George altı haftadır orada yaşıyor.
Ben altı haftadır burada yaşıyorum.
Biz üç haftadır buradayız.
İki hafta kırsalda olacağım.
Cusco'da unutulmaz iki hafta geçirdik.
Düğün iki hafta içinde.
Birkaç hafta Boston'da kalmalısın.
İki haftalık süre içinde geri döneceğim.
Tom üç hafta evden çıkmama cezası aldı.
O birkaç hafta Tokyo'da kalacak.
Hayır, onu üç haftadır görmüyorum.
Noel şu andan itibaren tam iki haftadır.
Yom üç hafta önce kolunu kırdı.
Tom Mary'yi sadece birkaç haftadır tanıyor.
Üç hafta önce Tom'u gördüm.
Tom her iki haftada bir buraya gelir.
Tom sadece üç haftalıktır.
Birkaç hafta içinde otuz yaşında olacağım.
- Bunu yapmak Tom'un haftalarını aldı.
- Tom'un bunu yapması haftalar aldı.
Ben iki haftadır Luis'le konuşmuyorum.
Şartlar, av için haftalarca bu kadar iyi olmayacak.
İki hafta önce burada olmamız gerekiyordu.
Üç haftadır Tom'dan haber almadım.
O, üç hafta New York'ta kaldı.
Sokak gösterileri zaten üç haftadır devam ediyor.
Geçen yaz Boston'da üç hafta geçirdim.
İki haftalık şiddetli yağmur sel ile sonuçlandı.
İki hafta önce New York'tan ayrıldım.
Tom üç haftadır hastanede.
- Biz haftalardır Tom'u görmedik.
- Tom'u haftalarca görmedik.
Günler haftaları, haftalar ayları kovaladı ve biz ne olduğunun farkına bile varmadan başka bir yıl daha geçmiş oldu.
Bu yavru en fazla iki haftalık. Ve aç.
İki hafta önce, ilk kez Disneyland ziyaret ettim.
İki hafta geçti ve ben seni görmedim.
Bu ekmek en az üç haftalıktır.
Teslimat için üç hafta bekleyin.
Tom üç hafta boyunca benim evimde kaldı.
Kışın ortaları geldiğinde, ölüme yakın bu hâlde haftalarca hayatta kalabilir.
- Onun bir bisiklete binmeyi öğrenmesi üç ayını aldı.
- Bisiklete binmeyi öğrenmek üç ayını aldı.
O hasta olduğu için altı haftadır hastanedeydi.
Biz haftalardır aynı şeyi yiyoruz! Bundan bıktım!
Boston'a döndüğümden beri neredeyse üç hafta oldu.
On üç yaşındayken bu hastanede üç hafta geçirdim.
Bu yavrular, yedi haftadan biraz uzun bir süre sonra uçabilecek.
Otel odamı üç hafta önceden ayırttım.
Sanırım Tom üç hafta Boston'da kalacağını söyledi.
Yabancı bir dil sadece iki haftada öğrenilemez.
Tom eşi şikayetçi olmadan önce üç hafta boyunca tıraş olmadan gitti.
Seni korkutmak isteseydim, birkaç hafta önce rüyamda ne gördüğümü anlatırdım.
Tom bana üç hafta içinde Boston'a gitmeyi planladığını söyledi.
Nihayet bu üç hafta içinde aldığım postayı yanıtlamak için zamanım var.
Erkek kardeşim bacağını kırdı ve üç hafta koltuk değnekleri kullanmak zorunda.
Stamford Bridge Muharebesi'nden üç hafta sonra , Fatih William'a karşı
O bu kitabı onun üzerinde sadece iki hafta harcayarak çok kısa zamanda yazdı.
Ve Tilsit'de en çok kaybeden de Prusya'ydı
Hastalığı kapmış ve birkaç gündür hatta 2 haftadır yayıyor olabilirsiniz,
Tom ve Mary, üniversiteden mezun olduktan üç hafta sonra evlendi.
Borsaya 800 dolar ile başlayıp iki hafta sonra 350 milyon dolar para kazanmıştı
Sadece birkaç haftalık bir bebek bu. Ağaçların arasından duyduğu sesler sonunda gözünde somutlaşıyor.