Examples of using "Ficar" in a sentence and their turkish translations:
Sen kalabilirsin.
Kalmak istiyorum.
Kalacağım.
Ben öfkeli olabilirim.
- Sakin kalmaya çalış.
- Sakin kalmaya çalışın.
Sakin kalmaya çalış.
Onlar kalmak istiyor.
Tetikte kalmaya çalış.
Onlar iyi olacak.
- Burada kalmak istiyor musun?
- Burada kalmak istiyor musunuz?
Kalmak zorunda mısın?
Kalmak istiyorum.
İyi olacağım.
- Birlikte olacağız.
- Biz birlikte olacağız.
Biz iyi olacağız.
İyi olacak mıyım?
Biz iyi olacak mıyız?
İyileşmek istiyorum.
Siz kalmalısınız.
Ben kalmayacağım.
Burada kalacağım.
Burada kalabilir miyim?
Ben tam burada kalmak niyetindeyim.
Kızacağım.
- Seninle kalmak istiyorum.
- Sizinle kalmak istiyorum.
Yalnız olmak istiyorum!
Ondan uzak durmak zorundasın.
Kalmak zorunda değilsin.
Nasıl zengin olabilirim?
O, yalnız olmak istedi.
Yalnız olmak istedim.
İyi olacaksın.
Tom heyecanlı olacak.
Onlarla kalmak istiyorum.
Evde kalmayı tercih ederim.
Onlar iyi olacaklar.
- Burada kalalım.
- Burada kalmamıza izin ver.
Ben güvende olmak istiyorum.
Ben burada kalmayı tercih ederim.
- Ben burada kalmak istiyorum.
- Burada kalmak istiyorum.
Kalabilir miyim?
Tom kalmak istedi.
Kalmak ister misin?
Tom kalacak.
Burada kalacağım.
Kalıyor olacağım.
Bu iyi olacak mı?
Tom kalmak istiyor.
Umarım kalırım.
Hazır olacak.
O azacak.
Kontrol etmeye devam edeceğim.
İyi olacak.
Tom kalmaya karar verdi.
Kalmaya karar verdik.
Kalmak tehlikelidir.
Burada kalalım.
Uyanık kalmaya çalış.
- Kalmayı diliyor musunuz?
- Kalmayı istiyor musunuz?
Ben uyanık kalmaya çalıştım.
Kafayı bulmaya gidelim.
Biz burada kalmayı tercih ederiz.
Bize kalmamız gerektiğini önerdi.
Burada kalamam.
Ayağa kalkabilir misin?
Burada kalamayız.
- Daha dikkatli olmalıyım.
- Daha dikkatli olmam gerekiyor.
Ben iki gece boyunca kalıyor olacağım.
Burada kalmalıyım.
- Sanırım kalacağım.
- Kalacağımı düşünüyorum.
Kalmak için buradayım.
Olduğun yerde kalmalısın.
Birbirimize destek olmalıyız.
Ben aç olacağım.
Burada kalmak istemiyorum.
Seninle olamam.
Kel olmak istemiyorum.
- Daha uzun kalmak isterim.
- Daha uzun kalmak istiyorum.
- Üstünü ıslatmamaya çalış.
- Islanmamaya çalışın.
Burada kalmak ister misiniz?
Onlarla burada kalmalıyım.
Kızmamaya çalışıyorum.
Ben yalnız kalmaya korkuyorum.
Heyecanlanmak, kızmakla hiç de aynı değildir.
Ondan uzak durmalısın.
Düşünmek için yalnız olmalıyım.
Onlara gemide kalmaları söylendi.
Gerçekten burada olmak istiyor musun?