Examples of using "Saia" in a sentence and their turkish translations:
- Çık dışarı!
- Defol!
- Yürü git!
Yarın git.
Defol.
Derhal terk edin!
Dışarı çık, dışarı çık, neredeysen!
Gir veya çık.
Yol aç.
Gidebiliyorken git.
Evden çıkın.
Bu evden çıkın.
Sahneden in.
- Sınıftan çık.
- Sınıftan çıkın.
Lütfen kanepeden kalkın.
Defol buradan ve hızlı bir şekilde.
Etek yeşildir.
Gözüme gözükme.
Odamdan çık.
- Ofisimden çık.
- Ofisimden defol.
Sandalyemden kalk.
- Evimden çık.
- Defol git evimden!
Odayı derhal terk et.
O eteği seviyorum.
Arabamdan çık.
Bir şapka olmadan gitmeyin.
Sessizce hareket et.
Çık bu bedenden Tom!
Git artık peşimden.
Hangi eteği seçerdin?
Etek uzun.
Bu etek uzun.
O etek uzun.
Ofisimden defol!
"Defol." "Ayrılmıyorum."
Eteğim fazla uzun.
Umarım bu kolayca çıkar.
O, kırmızı bir etek giyiyordu.
- Sadece buradan çık.
- Sadece buradan çık!
Mary kırmızı bir etek giyiyordu.
Hava karardıktan sonra dışarı gitme.
Karanlıktan sonra dışarı çıkma.
Yolumdan çekil, çocuk.
Ayrılmayın!
Lütfen mutfaktan çıkın.
Arabadan in, lütfen.
Elbisenin bol bir eteği var.
Onun eteği uzun.
Ona terk etmesini söyle.
Dışarı çıkmayın çünkü yağmur yağıyor.
Mary eteğini ütüledi.
- O etek çok kısa, değil mi?
- Bu etek çok kısa, değil mi?
Oradan çık.
Sudan çık.
- Kamyondan in.
- Kamyondan inin.
Bu odadan hemen dışarı çık.
Lütfen arazimden çık.
- Onun eteği puantiyeli sarıdır.
- Onun eteği benekli sarıdır.
O etek çok kısa değil mi?
Biz oraya gelene kadar gitme.
Oradan hemen çık.
Bluzun o etekle iyi gider.
Bunu yapıncaya kadar burada bırakma.
Hayatımdan çık ve geri gelme.
Git buradan, çabuk! Gardiyanlar geliyor.
Ben derhal ayrılmamızda ısrar ediyorum.
Onun eteği tamamen demode.
- Lütfen ayrıl.
- Lütfen burayı terk et.
Umarım asla hapisten kurtulamazsın.
Janet bir etek ve bir bluz satın aldı.
Senin eteğin modası geçmiş.
Mary bir etek ve bir bluz satın aldı.
Ben mavi çizgili eteği denemek istiyorum.
Tom'la takılmanı istemiyorum.
O, eteğin altına külotlu çorap giyiyordu.
Mary etek giyen tek kızdı.
pramit'in içerisine pis su koy arınarak çıksın
Eski elbisesinden bir etek yaptı.
Şapka giymeden bu sıcakta dışarı çıkma.
Cuma günü dışarı çıkmamızı öneriyorum.
Lütfen bırak ve mutlu olayım.
Dairemden çıkın.
Mavi ayakkabısı o etekle iyi gider.
Annem bana yeni bir etek aldı.
Marie bir etek giyen tek kızdı.
Hava karardıktan sonra Tom'un dışarı çıkmasını istemiyorum.
Lütfen havuzdan çıkın.
İbrahim Müteferrika lardan bu memleketten hiç çıkmasın istiyorsunuz siz
Onunla çıkmanı onaylayamam.
Kısa etek pembe.
Evimden çık ve asla geri gelme.
- Sanırım eteğin çok kısa.
- Bence eteğin çok kısa.
Sanırım Mary'nin eteği çok uzun.
Bana sık sık etekle iyi görünmediğim söyleniyor.
Yatağımdan çık.
Odamdan çık!
- Lütfen ayrıl.
- Lütfen burayı terk et.