Translation of "Rir" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Rir" in a sentence and their turkish translations:

- Você vai rir.
- Vocês vão rir.

- Güleceksin.
- Güleceksiniz.

Para de rir!

Gülmeyi bırak!

- Todos começaram a rir.
- Todo mundo começou a rir.

- Herkes gülmeye başladı.
- Herkes kahkaha atmaya başladı.

- Estou a rir-me de ti.
- Estou a rir-me dela.
- Estou a rir-me dele.

Ben ona gülüyorum.

- Eu quero ver você rir.
- Eu quero vê-la rir.

Bunu Tom için yapmadım.

Não me faça rir.

Beni güldürme.

Apenas humanos podem rir.

Yalnızca insanlar gülebilir.

Eu tentei não rir.

Ben gülmemeye çalıştım.

Não me faça rir!

Beni güldürme!

Isso me fez rir.

O beni güldürdü.

Tom começou a rir.

Tom gülmeye başladı.

Ele parou de rir.

- Gülmeyi kesti.
- Gülmeyi bıraktı.
- Gülmez oldu.

Eles pararam de rir.

Gülmeyi bıraktılar.

Eu gosto de rir.

Gülmeyi seviyorum.

Eu fiz Tom rir.

Tom'u güldürdüm.

Tom tentou não rir.

Tom gülmemeye çalıştı.

Tom me faz rir.

- Tom beni güldürüyor.
- Tom beni güldürür.

Estou morrendo de rir.

Gülmekten ölüyorum.

Você me faz rir.

Beni güldürürsün.

Eu não vou rir.

Gülmeyeceğim.

Tom parou de rir.

Tom gülmeyi durdurdu.

Ambos começaram a rir.

Onların her ikisi de gülmeye başladı.

Eu comecei a rir.

Gülmeye başladım.

- Não posso deixar de rir.
- Eu não consigo parar de rir.

Gülmemek elimde değil.

A maioria faz você rir

Çoğu güldürüyor

Você pode rir de mim.

Benimle alay edebilirsin.

As meninas começaram a rir.

Kızlar gülmeye başladılar.

Não consigo evitar rir dele.

Ona gülmemek elimde değil.

Não conseguíamos parar de rir.

Gülmeyi durduramadık.

Você sempre me faz rir.

Beni her zaman güldürüyorsun.

Rir é o melhor remédio.

- Kahkaha en iyi ilaçtır.
- Gülmek en iyi ilaçtır!

Eu nunca vi você rir.

Asla güldüğünü görmedim.

Eu adoro te ver rir.

Gülmeni görmeyi seviyorum.

Eu parei de rir imediatamente.

Ben hemen gülmeyi durdurdum.

Algumas pessoas começaram a rir.

Bazı insanlar gülmeye başladılar.

A plateia começou a rir.

Seyirci gülmeye başladı.

Você consegue fazer Tom rir?

Tom'u güldürebilir misin?

O Tom parou de rir.

Tom gülmeyi durdurdu.

O Tom me fez rir.

Tom beni güldürdü.

Eu não gosto de rir.

Gülmeyi sevmem.

Como você fez ele rir?

Onu nasıl güldürdün?

Tom chegou quase a rir.

Tom neredeyse güldü.

Isso sempre me faz rir.

Bu her zaman beni güldürüyor.

Tom está tentando não rir.

Tom gülmemeye çalışıyor.

Tom estava tentando não rir.

Tom gülmemeye çalışıyordu.

Algumas pessoas me fazem rir.

Bazı insanlar beni güldürürler.

Tom começou a rir histericamente.

Tom isterik biçimde kahkaha atmaya başladı.

Eu queria ver Tom rir.

Tom'un güldüğünü görmek istedim.

- Todos começaram a rir de Tom.
- Todo mundo começou a rir de Tom.

Herkes Tom'a gülmeye başladı.

- Eu não pude evitar de rir dele.
- Não pude deixar de rir dele.

Ona gülmekten kendimi alamıyordum.

Eu não queria fazê-los rir.

Onları güldürmek istemedim.

Não é assunto para se rir.

Gülünecek bir konu değil.

É a nossa vez de rir.

Gülme sırası bizde.

Não é bom rir dos outros.

Başkalarına gülmek iyi değildir.

Ele não consegue parar de rir.

O gülmeyi bırakamaz.

Rachei de rir quando vi aquilo.

Onu gördüğümde çok aşırı güldüm.

Eu estava tentando fazê-lo rir.

Seni güldürmeye çalışıyordum.

Ele não conseguia parar de rir.

O gülmeyi durduramadı.

Tom não conseguiu fazer Maria rir.

Tom, Mary'yi güldüremedi.

O Tom faz-me sempre rir.

Tom daima beni güldürür.

Como você ousa rir de mim?

Bana gülmeye nasıl cüret edersin?

Ninguém conseguia fazer a princesa rir.

Hiç kimse prensesi güldüremedi.

Tom não conseguia parar de rir.

Tom gülmekten kendini alamadı.

- Você está triste? Rir é o melhor remédio.
- Estás triste? Rir é o melhor remédio.

Üzgün müsün? Gülmek en iyi ilaçtır.

às vezes nos fazia rir na tela

ekranda bazen de güldürüyordu bizi

Quão feliz se pudéssemos rir e divertir

Eğer ki güldürebildiysek ve eğlendirebildiysek ne mutlu

O menino chora ao invés de rir.

Çocuk gülmek yerine ağlar.

Tanto Tom quanto Mary começaram a rir.

- Tom ve Mary her ikisi de gülmeye başladı.
- Hem Tom hem de Mary gülmeye başladı.

O Tom é de morrer a rir.

Tom son derece komik.

Eu não pude evitar rir do plano.

Plana gülmekten kendimi alamadım.

Você não deve rir do erro dele.

Onun hatasına gülmemelisin.

Você não deveria rir de seus erros.

Onun hatalarına gülmemelisin.

- Ao ter-me visto nu, ela começou a rir.
- Ao me ver nu, ela começou a rir.

Beni çıplak görünce gülmeye başladı.

A Noventa-e-nove sempre me faz rir.

Doksan dokuz her zaman beni güldürür.

Quando Mary viu Tom pelado, começou a rir.

Mary, Tom'u çıplak görünce gülmeye başladı.

- O Tom está rindo.
- Tom está a rir.

Tom gülüyor.

Eu não sabia se devia rir ou chorar.

Güleyim mi ağlayayım mı bilmiyorum.

- Ele ria até às lágrimas.
- Ele chorou de rir.

O, gözyaşları gözlerine doluncaya kadar güldü.

Se eu fizer isso, Tom vai rir de mim.

Eğer bunu yaparsam, Tom bana güler.

Quando você vai parar de rir como um idiota?

Bir geri zekalı gibi gülmeye ne zaman son vereceksin?

É a primeira vez que eu faço a Marika rir.

Şu ana kadar ilk kez Marika'yı güldürdüm.

Eu não consegui não rir do corte de cabelo dele.

Onun saç kesimine gülmemek için kendimi tutamadım.

Por um instante pensei que Tom ia começar a rir.

Bir an için Tom'un gülmeye başlayacağını düşündüm.

O filme nos fez rir, mas não foi muito animado de assistir.

Film bize güldürdü ama aslında izlemek heyecan verici değildi.

A história dele foi tão engraçada que ninguém conseguia parar de rir.

Onun hikayesi o kadar komikti ki gülmemek elimde değildi.

Agora falando sério, o episódio 21 quase me fez chorar de rir.

Ama cidden, ben gülerken bölüm 21 neredeyse beni ağlatıyordu.

Um professor não deve rir de um aluno que cometeu um erro.

Bir öğretmen hata yapan bir öğrenciye gülmemeli.

Os seres humanos se diferem dos outros animais em falar e rir.

İnsanoğlu, konuşabilmeleri ve gülebilmeleri bakımından hayvanlardan farklıdır.

- O presidente não pôde conter o riso.
- O presidente não pôde deixar de rir.

Başkan kendine rağmen güldü.

Quando ela começou a gaguejar, os colegas de classe não puderam deixar de rir.

O kekelemeye başladığında sınıf arkadaşları gülmekten kendilerini alamadılar.