Examples of using "Começaram" in a sentence and their turkish translations:
Onlar saatler önce başladılar.
Onlar dövüşmeye başladı.
Onlar yemeğe başladılar.
Bunu onlar başlattı.
geçmişte bir arkadaşa bakıp çıkacaktım ile başlayıp günümüze kadar gelişerek gelen yalanlar
Onlar derhal çalışmaya başladılar.
Çocuklar kavga etmeye başladılar.
Onların her ikisi de ağlamaya başladı.
Onlar konuşmaya başladılar.
Herkes kavga etmeye başladı.
Onların her ikisi de gülmeye başladı.
Onlar sinirlenmeye başladı.
doğrudan doğruya eleştiri başladı artık burada
Kızlar gülmeye başladılar.
Esperanto öğrenmeye başladınız.
Ellerim terlemeye başladı.
Bazı insanlar ağlamaya başladılar.
Çocuklar ağlamaya başladı.
Bazı insanlar dans etmeye başladılar.
Bazı insanlar gülmeye başladılar.
Kızlar kavga etmeye başladı.
Köpekler havlamaya başladı.
Dersler ekimde başladı.
Komünist Parti'ye, Yahudilere
kendilerini korumak için
daha sonrasında ise bunlar ayrılmaya başladı birbirlerinden
Tom ve Mary tartışmaya başladılar.
Dersler geçen ay başladı.
Bazı insanlar taş atmaya başladılar.
Herkes panik yapmaya başladı.
- Çocukların ikisi de ağlamaya başladı.
- Her iki çocuk da ağlamaya başladı.
Onlar tepeye tırmanmaya başladılar.
Dersler dün başlamış gibi görünüyor.
Kayıt 20 Ekim'de başladı.
Ama henüz yolun çok başında.
Ama başkaları için... ...zorluklar daha yeni başlıyor.
artık Kanal D günleri başladı
Sınavlar akşam saat 5'te başladı.
Kuşlar sabah şarkı söylemeye başladı.
- Tom ve Mary her ikisi de gülmeye başladı.
- Hem Tom hem de Mary gülmeye başladı.
İnsanlar en kötüsünden korkmaya başladı.
Fadıl ve Leyla evlilik konuşmaya başladılar.
Bilimciler bu soruların yanıtlarını bulmaya başladılar.
Onlar geçen yıl İngilizce çalışmaya başladı.
Tom ve Mary yürümeye başladılar.
Onların mali sorunları, yılın ikinci yarısında başladı.
Polisi görünce koşmaya başladılar.
Herkes çiftler oluşturdu ve dans etmeye başladı.
Fadıl ve Leyla ayrı düşmeye başladılar.
ve bir süre sonra çarpışmaya başladılar
Sonbahar geldi ve yapraklar düşmeye başladılar.
Yapraklar kızarmaya ve sararmaya başladı.
Tom ve Mary birbirlerine saygı duymaya başladılar.
- Herkes gülmeye başladı.
- Herkes kahkaha atmaya başladı.
Herkes tartışmaya başladı.
Tom ve Mary aynı anda konuşmaya başladı.
Kurslar pazartesi günü akşam saat 5'te başladı.
Leyla'nın sorunları onlu yaşlarının ortasında başladı.
30 Mart'ta saldırılarına Kuzey.
Gözlerimi açtığımda herkes "Happy Birthday" şarkısını söylemeye başladı.
Birkaç gün içinde ailenin diğer üyeleri de belirtileri göstermeye başladılar.
Tom, Mary'nin kolunu tuttu ve yürümeye başladılar.
Onlar votka içmeye başladı. Ve ne zaman durduklarından emin değilim.
Tam sınıfa girmiştim ki, öğrenciler bana sorular sormaya başladılar.
- Öğrenciler sorular sormaya başladığında sınıfa henüz girmiştim.
- Ben sınıfa girer girmez öğrenciler sorular sormaya başladılar.
Bunu yapmaya ne zaman başladın?
gözlerim yaşardı ve göremez oldum
bir süre sonra bu davalılar masraf yapmamak için beraber gidip gelmeye başladılar
Whatsapp grupları Face grupları ve Twitter bununla çalkalanmaya başladı
Herkes Tom'a gülmeye başladı.
Ancak daha sonra, bir tesadüfi keşifle uyarılan arkeologlar,
1500'lü yıllardan beri, matematikçiler dünyayı düz bir düzeye çeviren
Hollandaca konuşmayı öğrenmeye nerede başladın?
Ne kadar süre önce Esperanto öğrenmeye başladın?
Saat 11'den sonra misafirler ikişer ve üçer ayrılmaya başladı.
Mısır'da yedi yıllık bolluğun ardından, Yusuf'un öngördüğü yedi yıllık kıtlık cereyan etti: Bütün dünyada kıtlık hüküm sürüyordu, lakin tüm Mısır topraklarında bereket vardı.