Examples of using "Quieto" in a sentence and their turkish translations:
- Daha sessiz!
- Sessiz!
Tom'u sessiz tut.
Şimdi sessiz olun.
Çok durgun kal.
- Çok sessiz.
- O fazla sessizdir.
- Sakin ol.
- Sessiz ol.
Bebek sessiz durdu.
Sessiz olmak zorundasın.
Sessiz kalın ve dinlenin.
Lütfen sessiz durun.
Sessiz ol.
- Lütfen sessiz olun.
- Lütfen sessiz olalım.
Tom sessiz oldu.
Jack şimdi sakin.
Tom sessiz, değil mi?
Sessiz olun.
Sessiz olmaya çalışıyordum.
Her zaman böyle sessiz misin?
Bugün çok sakinsin.
Evde herkes sessizdi.
Tom sessiz bir adam.
Hiçbir şey söylemeyip sakinliğimi korudum.
Kıpırdamadan saklanmaya çalıştı.
- Niçin sakin olmuyorsun?
- Sessiz olsana.
Her şey sakin.
Sessiz ol! Bizi duyabilir.
Sessiz olabilir misiniz?
Burası çok sessiz, değil mi?
Sessiz ol yoksa bebek uyanacak.
Burası neden çok sessiz?
Tom bugün çok sessizdi.
Sessiz olursan minnettar olurum.
Bebek bütün gece sessizdi.
Konuşmak için sessiz bir yer bulalım.
Neden herkes böyle sessiz?
Sessiz ol. Sınıfta konuşma.
Beni yalnız bırak.
- Sessiz kaldığın sürece burada kalabilirsin.
- Sessiz durduğun sürece burada kalabilirsin.
Ya konuşmayı kes ya da duymaya değer bir şey söyle.
Niçin Tom'u rahat bırakmıyorsun?
Neden sessiz olup dinlemiyorsun?
Sessiz olun, lütfen! Ses yapmayın.
İnsanlar konuşurken sessiz olmalısın.
Gece vakti bile olsa, artık sessiz ve huzurlu değil.
O, konuşmayı bitirdiğinde, herkes sessizdi.
Ben konuşurken lütfen sessiz ol ve beni dinle.
Oğlan sessiz kaldı.
Bir an için sakin olun.
Normal olarak bu kadar sessiz misin?
Tom bir an için sessiz oturamaz.
Sonra sabit durmak istedim ve bir kayaya tutundum.
Her şeyi oluruna bırak.
Çocuk kelebeği gördüğünde, onu kovalamaya girişti, bitişikteki bayanla sohbet ederken ona sessiz kalmasını söyleyen annesini kızdırdı.
Neden çok sessizsin?