Examples of using "Preocupação" in a sentence and their turkish translations:
Ben endişeni anlıyorum.
Bu meşru bir endişedir.
Bu çok büyük bir endişe.
Bizim hiç endişemiz yok.
Endişe için bir sebep yok.
Fadıl'ın daha büyük bir endişesi vardı.
Endişelenecek bir şey yok.
Güvenlik her zaman bizim endişemiz.
- Tek derdim hiç derdimin olmaması.
- Tek endişem hiç endişemin olmaması.
Bana kalırsa onun en büyük derdi bu olmalı.
Annesi onun hakkında çok endişeli.
Pas demiri yer; endişeler insanı yer.
Bu ürün güvenlik için en yüksek kaygı ile tasarlanmıştır.
Oğullarının şehirdeki güvenliğinden endişe ediyorlar.
Göç ile ilgili kaygı Büyük Britanya'nın Avrupa birliğinden ayrılmak için oy verme nedenlerinden biridir.