Examples of using "Motivo" in a sentence and their turkish translations:
Bir neden istiyor musun?
- Neden?
- Niçin?
- Niye?
nedense?
Sebebini öğrenebilir miyim?
Ben nedeni bilmiyorum.
- Senin güdün neydi?
- Seni motive eden neydi?
sebebi ise bilinmiyor
Sebep nedir?
Sebebi biliyor musunuz?
Ben hiçbir neden görmüyorum.
Sebep ne olabilirdi?
Onun için bir neden var.
Endişe için bir sebep yok.
Bu bir nedenden dolayı oldu.
Sebepsiz olarak bana ateş edildi.
Nedenini söylemiyorum.
Motif olarak kullanıyoruz
Ben de nedenini öğrenmek istedim.
Endişelenecek bir şey yok.
Bana kalmam için bir neden söyle.
Neden hâlâ buradayız ?
Bir sebebe ihtiyacım yok.
Cinayetin nedeni kıskançlıktı.
Ziyaretinizin amacı nedir?
- Bana gülünmesini sevmiyorum.
- Bana gülünmesini istemiyorum.
- Yolculuğunun amacı nedir?
- Gezinizin amacı nedir?
- Seyahatinin nedeni ne?
- Seyahatinin amacı ne?
Keşke kalmamak için bir nedenim olsa.
toplumumuz mafyaları çok seviyor nedense
O nedenle toplantıya katılmadı.
Onun neden çok kızgın olduğunun nedenini biliyor musun?
Bazı nedenlerden dolayı mikrofon şu ana kadar çalışmıyordu.
Paniğe gerek yok. Zaman bol.
- Sebebi bilmek istiyorum.
- Sebebini bilmek istiyorum.
Tom'un geç kalmak için bir nedeni olmalı.
Boşanma davası açmak için iyi bir nedeni vardı.
Sebebini biliyorum fakat sana söyleyemem.
Fransızca öğrenmek için asıl nedenin nedir?
Fransızca öğrenmek için asıl nedenin nedir?
Senin sebebin nedir? Senin inancın nedir?
Nedenini bilmiyorum.
erkeğin boşanması için bir sebebe ihtiyacı yoktu
Çocuklar her zaman arkadaş olmak için bir neden bulur.
Burada olma nedenimizi unutmayalım.
Bu iyi bir neden.
Tom'un Mary'nin yalan söylediğinden şüphelenmek için bir nedeni yoktu.
Fakir olmanın utanılacak bir şey olduğunu sanmıyorum.
Bunu yapma nedenimiz grev.
Bence fakir olmak utanılacak bir şey değildir.
İşte bu yüzden ona kızgınım.
Bunu yapmak istememenin gerçek nedeni nedir?
Sebebi görmüyorum.
Lütfen bana onun sinirlenme nedenini söyleyin.
Tom'un Mary'ye güvenmemesi için herhangi bir sebebi yoktu.
O, bazı nedenlerden dolayı popüler değildir.
O kadar komik olan nedir?
Bir neden olduğunu biliyordum.
ama başka bir sebepten kaynaklı telefonuna bilgisayarına virüs mü girdi?
Teoriler zaten bu yüzden vardır. Bilim adamları insanlığa hizmet için vardır.
Utanmana gerek yok.
Orada olmamızın nedeni bu.
Tom Mary'ye hediye vermemek için bir neden düşünemedi.
Tom'un partiye gitmek istememesinin gerçek nedeni nedir?
- Neden İngilizce öğrenmek istiyorsun?
- Neden İngilizce öğrenmek istiyorsunuz?
Bu sebeple, geçtiğimiz günlerde blog yazmaya nasıl başlanacağını anlatan ücretsiz, esaslı bir rehber hazırladım.
Bana kırsalda yaşamak istemenin nedenini söyle.
- Biz hala sebebini bilmiyoruz.
- Biz hala nedenini bilmiyoruz.
Tom da benimle aynı nedenden dolayı burada.
Acaba yumurtalar neden düzine olarak satılıyor.
Prens küçük kıza neden ağladığını sordu.
Bir nedenle e-posta hesabıma ulaşamadım.
Onun öfkeli olmasının nedeni odur.
Sende üç şeyi fark eden insana güven: gülümsemenin ardında sakladığın acıyı, öfkenin ardındaki sevgiyi, suskunluğunun ardındaki sebebi.
Bana teşekkür etmek zorunda değilsin.
Tatoeba ilkeleri altında, üyelerin sadece kendi anadillerinde cümleler eklemeleri ve/veya anlayabilecekleri bir dilden anadillerine tercüme yapmaları önerilir. Bunun sebebi de kişinin, anadilinde doğal olan cümle kurmasının çok daha kolay olmasıdır. Anadilimiz dışında bir dilde yazdığımızda ise kulağa tuhaf gelen cümleler oluşturmamız çok kolaydır. Lütfen cümleyi sadece ne anlama geldiğini bildiğinizden eminken tercüme ettiğinizden emin olunuz.