Examples of using "Possuía" in a sentence and their turkish translations:
Sami, görkemli bir İngiliz malikanesine sahipti.
Tom sahip olduğu her şeyi küçük bir valiz içerisinde taşıdı.
Bilinen en yüksek petrol rezervlerine sahip.
Leyla'nın bekareti onun sahip olduğu en önemli şeylerden biriydi.
O, sahip olduğum her şeyi almakla tehdit etti.