Translation of "Layla" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Layla" in a sentence and their turkish translations:

Layla viajou sozinha.

Leyla yalnız seyahat ediyordu.

Layla quase morreu.

Leyla neredeyse ölmüştü.

Layla foi presa.

Leyla yakalandı.

Layla era muito fértil.

Leyla çok doğurgandı.

Layla tornou-se irresistível.

Leyla karşı konulmaz hale geldi.

Layla poderia ficar grávida.

Leyla hamile kalabilir.

Layla fugiu com Fadil.

Leyla, Fadıl'la kaçtı.

Layla perdeu a virgindade.

Leyla namusunu kaybetti.

Fadil atacou Layla violentamente.

Fadıl, Leyla'ya saldırdı.

Layla ouviu os tiros.

Leyla silah seslerini duydu.

Layla pagou pelo táxi.

Leyla taksi için para ödedi.

Layla perdeu muito peso.

Leyla çok kilo verdi.

- Fadil apresentou Layla a Rami.
- O Fadil apresentou Layla ao Rami.

Fadıl, Leyla'yı Rami'yle tanıştırdı.

- Fadil e Layla pareciam amaldiçoados.
- Parecia que Fadil e Layla eram amaldiçoados.

Fadıl ve Leyla lanetli görünüyordu.

- Sami passou mais tempo com Layla.
- Sami passava mais tempo com Layla.

- Sami Leyla'yla daha fazla zaman geçirdi.
- Sami, Leyla ile daha fazla vakit geçirdi.

- Sami não falava sobre a Layla.
- Sami não falou sobre a Layla.

- Sami Leyla hakkında konuşmadı.
- Sami Leyla'dan bahsetmedi.

Layla está muito bonita hoje.

Leyla bugün çok güzel görünüyor.

Fadil trouxe Layla para casa.

Fadıl, Leyla'yı eve getirdi.

Layla não é uma fugitiva.

Leyla bir kaçak değildir.

Fadil frequentemente batia em Layla.

- Fadıl sık sık Leyla'yı yendi.
- Fadıl sık sık Leyla'yı dövdü.

Layla tinha traços muito delicados.

Layla'nın çok zarif özellikleri vardı.

Fadil queria cuidar de Layla.

Fadıl, Leyla'ya bakmak istedi.

Por favor, não comece, Layla.

Lütfen başlama, Leyla.

Foi muito difícil seduzir Layla.

Layla'yı baştan çıkartmak çok zordu.

Layla foi rejeitada pela mãe.

Leyla annesi tarafından reddedildi.

Fadil causou contusões em Layla.

Fadıl Leyla'da morluklara neden oldu.

Fadil confiava em Layla completamente.

Fadıl, Leyla'ya tamamen güveniyordu.

Fadil matou Layla por dinheiro.

Fadıl çıkar için Leyla'yı öldürdü.

Fadil deixou Layla na casa.

Fadıl, Leyla'yı evde bıraktı.

Layla era uma mulher encantadora.

- Leyla büyüleyici bir kadındı.
- Leyla çekici bir kadındı.

Layla perdeu a sua posição.

- Leyla pozisyonunu kaybetti.
- Leyla makamını kaybetti.

Layla não apareceu para trabalhar.

Leyla işe gitmedi.

Layla vai adorar este chapéu.

Leyla bu şapkayı sevecek.

Layla estava preparada para morrer.

Leyla ölmeye hazırdı.

Sami prestava atenção na Layla.

Sami, Leyla'ya dikkat etti.

Sami provavelmente tentou estuprar Layla.

Sami muhtemelen Leyla'ya tecavüz etmeye çalıştı.

Sami não quis ofender Layla.

Sami, Leyla'yı suçlamak istemedi.

- Fadil estava esperando Layla entrar.
- O Fadil estava à espera que a Layla entrasse.

Fadıl, Leyla'nın içeri gelmesini bekliyordu.

Fadil entrou na casa de Layla.

Fadıl, Leyla'nın evine girdi.

Layla fugiu da casa de Fadil.

Leyla, Fadıl'ın evinden kaçtı.

Fadil esperou por Layla em casa.

Fadıl evde Leyla'yı bekledi.

Fadil não encontrou vestígios de Layla.

Fadıl, Leyla'dan hiçbir iz bulmadı.

Fadil temia pelo futuro de Layla.

Fadıl, Leyla'nın geleceğinden korktu.

A Layla nunca desejou ser mãe.

Leyla asla bir anne olmak istemedi.

Layla matou inocentes e indefesos bebês.

Leyla masum ve savunmasız bebekleri öldürdü.

Layla recebia atenção especial de Fadil.

Leyla, Fadıl'ın özel ilgisini çekti.

Fadil e Layla estavam dormindo juntos.

Fadıl ve Leyla birlikte uyuyorlardı.

Layla era gentil, meiga e atenciosa.

Leyla nazik, tatlı ve sevecendi.

Fadil sabia que Layla estava noiva.

Fadil, Layla'nın nişanlı olduğunu biliyordu.

Fadil tirou a virgindade de Layla.

Fadil, Layla'nın kızlığını aldı.

Layla não queria perder a virgindade.

Leyla bekaretini vermek istemedi.

A virtude de Layla era inexpugnável.

Leyla'nın namusu ele geçirilemezdi.

Fadil não quis mais ver Layla.

Fadıl artık Leyla'yı görmek istemiyordu.

Fadil sabia que Layla era violenta.

Fadıl, Leyla'nın sert olduğunu biliyordu.

Fadil tinha outro plano para Layla.

Fadil'in Layla için başka bir planı vardı.

Fadil prometeu casar-se com Layla.

Fadil, Layla'yla evlenmek için söz verdi.

Fadil queria fazer aquilo sem Layla.

Fadıl onu Leyla olmadan yapmak istedi.

Layla fez o jantar para Fadil.

Leyla, Fadıl'a akşam yemeği pişirdi.

Fadil queria o que Layla tinha.

Fadıl, Leyla'nın sahip olduğunu istedi.

Fadil procurou se aproveitar de Layla.

Fadıl, Leyla'dan yararlanmaya bakıyordu.

Fadil pegou Layla com outros homens.

Fadıl, Leyla'yı başka erkeklerle yakaladı.

Layla não gosta de ser ignorada.

Leyla görmezden gelinmekten hoşlanmaz.

Layla queria ir buscar a amiga.

Leyla arkadaşını almaya gitmek istedi.

A resposta de Sami chocou Layla.

Sami'nin yanıtı Leyla'yı şok etti.

Sami continuou a olhar para Layla.

Sami, Leyla'ya bakmaya devam etti.

Sami conhece Layla do ensino médio.

- Sami, Layla'yı ortaokuldan tanıyor.
- Sami, ortaokuldan Layla'yı tanıyor.

Sami deu um aviso para Layla.

Sami Layla'ya bir uyarı verdi.

- Fadil estava pronto para assentar com Layla.
- Fadil estava disposto a se estabelecer com Layla.

Fadıl, Leyla'yla yuva kurmaya hazırdı.

- Fadil não conseguiu entrar em contato com Layla.
- O Fadil não conseguiu alcançar a Layla.

Fadıl, Leyla'ya ulaşamadı.

- O Sami não sabe onde a Layla está.
- O Sami não sabe onde anda a Layla.

Sami, Leyla'nın nerede olduğunu bilmiyor.

Fadil e Layla têm um caso ilícito.

Fadıl ve Leyla'nın yasadışı bir ilişkisi vardı.

Fadil é responsável pela morte de Layla.

Fadıl, Leyla'nın ölümünden sorumludur.

Fadil levou Layla para uma casa abandonada.

Fadıl, Leyla'yı terk edilmiş bir eve götürdü.

Fadil voltou para a casa de Layla.

Fadıl, Leyla'nın evine geri döndü.

Fadil ligou para o celular de Layla.

Fadıl, Leyla'nın hücresini aradı.

A polícia pensou que Layla tinha fugido.

Polis, Leyla'nın kaçtığını düşündü.

Fadil ajudou Layla a consertar seu pneu.

Fadıl, Leyla'nın lastiğini onarmasına yardımcı oldu.

Layla deu à luz seu nono bebê.

Leyla dokuzuncu bebeğini doğurdu.

Fadil afirmou que Layla tinha sido sequestrada.

Fadıl, Leyla'nın kaçırıldığını iddia etti.

Fadil é o sexto marido de Layla.

Fadıl, Leyla'nın altıncı kocası.

Layla casou-se com Fadil por dinheiro.

Leyla, Fadıl'la parası için evlendi.

Fadil matou Layla pelo dinheiro do seguro.

Fadıl, sigorta parası için Leyla'yı öldürdü.

Layla era uma dona de casa comum.

- Leyla sıradan bir ev hanımıydı.
- Leyla sıradan bir ev kadınıydı.

Fadil queria estar sempre perto de Layla.

Fadıl her zaman Leyla'nın etrafında olmak istedi.

Fadil não sabia aonde Layla tinha ido.

Fadıl, Leyla'nın nereden gitmiş olduğunun farkında değildi.

Fadil e Layla pareciam felizes no amor.

Fadıl ve Leyla aşık olmaktan mutlu görünüyorlardı.

Fadil comprou uma arma para matar Layla.

Fadıl, Leyla'yı öldürmek için bir silah satın aldı.

Layla é uma mulher para ser temida.

Leyla korkacak bir kadın.

Fadil estava morrendo de medo de Layla.

Fadıl, Leyla'dan ölümüne korkuyordu.

Fadil queria incinerar o corpo de Layla.

Fadıl, Leyla'nın cesedini yakmak istedi.

Fadil via em Layla uma mulher afável.

Fadıl, Leyla'yı tatlı bir kadın olarak gördü.

Fadil se apaixonou por sua empregada Layla.

Fadıl temizlikçisi Leyla'ya aşık oldu.

Layla era uma esteticista a tempo parcial.

Leyla yarı zamanlı bir güzellik uzmanıydı.

O suicídio de Fadil não afetou Layla.

Fadil'in intiharı, Layla'yı etkilemedi.

Sami estava esperando Layla chegar em casa.

- Sami, Leyla'nın eve gelmesini bekliyordu.
- Sami, Leyla'nın eve gelmesi için bekliyordu.

Sami chamou Layla para um cemitério isolado.

Sami, Leyla'yı tenha bir mezarlığa çağırdı.

Layla e Sami tinham ambos 45 anos.

Leyla ve Sami'nin her ikisi de 45 yaşındaydı.

Layla conhecia todas as prostitutas do bairro.

Leyla mahallenin bütün fahişelerini biliyordu.

Layla está dormindo no quarto de hóspedes

Leyla misafir odasında uyudu.

- Leila recebeu ajuda.
- A Layla recebeu ajuda.

Leyla yardım aldı.