Examples of using "Mansão" in a sentence and their turkish translations:
Tom bir malikanede yaşıyor.
Onlar bir köşkte yaşamaktadırlar.
Tom çok büyük bir köşkte yaşıyor.
Her zaman bir konakta yaşamak istedim.
Sami, görkemli bir İngiliz malikanesine sahipti.
Mary'nin anne ve babası bir konakta yaşıyorlar.
O oldukça büyük bir konakta yaşar.
Evim bir köşk olsaydı, tanıdığım herkesi doğum günü partime davet ederdim.