Examples of using "Olhava" in a sentence and their turkish translations:
Kalabalık sarsılmış görünüyordu.
O, tırnaklarına baktı.
Tom baş aşağı yavaş yavaş yürüyordu.
Herkes bize baktı.
O, gökyüzüne bakıyordu.
Büyük bir hareket görüp biraz korkuyor, sonra bakıp "Oymuş." diyordu.
O, gözüme baktı.
O saatine baktı.
Düşünmek ve etrafa bakınmak için çocukluğum sırasında buraya sıklıkla gelirdim.
Tom sudaki yansımasına baktı.