Examples of using "Napoleão" in a sentence and their turkish translations:
Napolyon Bonapart Korsika'da doğdu.
Napolyon'un atı beyazdı.
Napoleon Bonaparte siyah kedilerden korkardı.
Napolyon askerlerini Rusya'ya götürdü.
Napolyon ta Ural Dağları'na kadar tek bir Avrupa istiyordu.
Napolyon'un kanatları şimdilik güvende.
Dört gün içinde Napolyon Vilnius'a vardı, ama Barclay gitmişti.
'Smolensk Manevrası' En iyi Napolyon.
Beş Mayıs, Napolyon'un öldüğü gündür.
Bu sebepten ötürü Marie Walewska Napolyon'un metresi oldu.
Waterloo savaşı Napolyon Bonapart'ın son savaşıydı.
Böylece Napolyon, General Sorbier'in Topçuları koruyun.
Napolyon Bonapart, dünya tarihinin en büyük askeri dahilerin biri olarak kabul edilir.
Savaş devam etti ve Ocak 1814'e kadar Napolyon durum daha da kötü görünüyordu.
Paris'te Napolyon krize cevap verdi bir dizi aşırı önlemle: mülkiyet
Napolyon'un 'silahlı bir ulus' umudu Müttefiklere direnmek gerçekleşmemişti.
Napolyon'un yenilgisinin Şubat ayı sonlarında herhangi bir konuşması vaktinden önce geldi.
Ama Napolyon'un saltanatı sona ermiş gibi görünüyordu askeri yenilgiyi reddetmek.
Ağır dövüş patlak verirken Napolyon hala sadece düşman korumasıyla yüzleştiğine inanıyordu.
Friedland muharebesi Napolyon'un kariyerindeki en kati zaferlerinden birisidir
Fakat şimdi William Pitt Napolyon'un fetihlerinin Fransa'yı daha güçlü hale getirdiğinden korktu
Teung-Hausen savaşı Napoleon'un sözde "Dört Gün Seferi"nin başlangıcıydı.
Olayların merakla gelmesiyle, İsveç şimdi Napolyon'un eski mareşali Bernadotte tarafından yönetildi.
10.000 zayiat karşılığında, Ruslara iki katı zayiat vermişti