Examples of using "Mantê" in a sentence and their turkish translations:
Ben onları hayatta tutmaya çalışıyorum.
Sanırım onu tutabiliyorsun.
Ama sanırım büyük bir ateş yakarsak onu caydrıcı olarak kullanabiliriz.
Bu seni sıcak tutacak.
Derisinin zarları sayesinde onu güvende tutabiliyor... ...ağaçların tepesinde.
Bu da ilaçlar için iyi olmaz. Onları serin tutmak için başka bir plana ihtiyacımız var.
Ama bunu yapmadan önce bu ilaçları halletmeliyiz. Onları serin tutacak bir şey yapmalıyız.
Ben yeni bir bloğa başladım. Sürdürmek için elimden geleni yapacağım.
Onları sebzelerden uzak tutmak için bahçemdeki tavşanları bir su tabancası ile vurdum.