Translation of "Mantê" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Mantê" in a sentence and their turkish translations:

Estou tentando mantê-los vivos.

Ben onları hayatta tutmaya çalışıyorum.

Eu acho que você pode mantê-lo.

Sanırım onu tutabiliyorsun.

Mas acho que uma fogueira mantê-los-á afastados.

Ama sanırım büyük bir ateş yakarsak onu caydrıcı olarak kullanabiliriz.

- Isto vai te manter aquecido.
- Isto vai mantê-la aquecida.

Bu seni sıcak tutacak.

As membranas de pele permitem-lhe mantê-la segura, no topo das árvores.

Derisinin zarları sayesinde onu güvende tutabiliyor... ...ağaçların tepesinde.

Não é bom para os medicamentos. Preciso de um plano para mantê-los frescos.

Bu da ilaçlar için iyi olmaz. Onları serin tutmak için başka bir plana ihtiyacımız var.

Mas, antes, temos de tratar dos medicamentos e fazer algo para mantê-los frescos,

Ama bunu yapmadan önce bu ilaçları halletmeliyiz. Onları serin tutacak bir şey yapmalıyız.

Eu criei um blog novo. Eu irei fazer o meu melhor para mantê-lo atualizado.

Ben yeni bir bloğa başladım. Sürdürmek için elimden geleni yapacağım.

Eu atiro nos coelhos no meu jardim com uma pistola de água para mantê-los longe dos vegetais.

Onları sebzelerden uzak tutmak için bahçemdeki tavşanları bir su tabancası ile vurdum.