Examples of using "Vivos" in a sentence and their turkish translations:
Her ikisi de hayattalar.
- Herkes hayatta.
- Herkes yaşıyor.
Onlar hayatta mı?
Onlar yaşıyorlar.
Neden hâlâ hayattayız?
- Bütün köpekler hayattaydı.
- Köpeklerin hepsi yaşıyordu.
Çok sayıda köpek yaşamaktadır.
Rehineler hayatta.
- Hâlâ hayattayız.
- Biz hâlâ hayattayız.
- Onlar hâlâ hayatta.
- Hâlâ hayattalar.
Hayatta olduğumuz için memnunuz.
Erkek kardeşlerin her ikisi de hâlâ hayatta.
Neredeyse tüm köpekler hayatta.
Ben onları hayatta tutmaya çalışıyorum.
Bütün köpekler canlı.
Bilinen 7.097 tane yaşayan dil var.
Ben balığı canlı tutacağım.
Büyükbaba ve büyükannelerin hala hayatta mı?
Ebeveynlerin hâlâ yaşıyor mu?
Müzede hiç canlı hayvan yok.
Biliyorum hâlâ hayattalar.
tabi biz bide bu durumda hayatta isek
Su, tüm canlılar için hayatidir.
Filler bugün yaşayan en büyük kara hayvanlarıdır.
Hapiste olmak büyük bir yalnızlık çekmek demekti. Hayatta kalmak için
Bu adadan canlı çıkamayacağız.
peki neredeyse bütün canlılar virüs taşıyabiliyor, üretebiliyor iken
canlılar arasında ekolojiyi bozan tek canlı ise
Ben yaşayanları hatırlıyorum ve ölüleri unutamıyorum.
Eğer diğer gezegenlerde varlıklar olsaydı, neye benzerlerdi?
Orangutanlar çoğu zaman palayla öldürülüyor veya benzinle yakılıyor.
Bu, doğanın tüm canlıları donattığı sağlıklı bir bencillik.
Onların ikisi de kurtuldu.