Examples of using "Fogueira" in a sentence and their turkish translations:
Belki bir ateş yakabiliriz
Bir ateş yakacağım.
Pekâlâ, şu ateşi yakalım.
O, sadece ateşe yakıt ekler.
Kamp ateşi hâlâ yanıyor.
Kamp ateşinin etrafında şarkı söyledik.
Bu ateş büyük bir fark yaratıyor.
O, nasıl ateş yakacağını açıkladı.
Hava soğuk olduğu için bir ateş yaktık.
Tom ateşe bir kütük daha attı.
Yoksa durup ateş mi yakayım?
Ateş iyi bir karardı.
Onlar ateşin etrafında şarkı söyledi.
Hava soğuktu, bu yüzden ateş yaktık.
Ateşin kaynağı budur.
Pekâlâ, durup ateş yakmayı denememizi istediniz demek?
Ama sanırım büyük bir ateş yakarsak onu caydrıcı olarak kullanabiliriz.
Sonra bunu yumuşak çalıların arasına sokacağız ve ateşimiz yanacak.
Ateş yakmak her zaman güzeldir, avcıları bizden uzak tutar.
Ayrıca bu ateşin gece boyunca yandığından emin olmalıyım.
Ama büyük bir ateş yakarsak bunu caydırıcı olarak kullanabiliriz.
Helikopteri duyabiliyorum. İşaret ateşine ulaşmamız gerek.
İlk yapacağımız bu. Sonra küçük bir ateş yakacağız.
Yaşlı insan, ateşe doğru çömelir.