Translation of "Fogueira" in Turkish

0.027 sec.

Examples of using "Fogueira" in a sentence and their turkish translations:

Podemos acender uma fogueira

Belki bir ateş yakabiliriz

Vou fazer uma fogueira.

Bir ateş yakacağım.

Vamos lá acender a fogueira.

Pekâlâ, şu ateşi yakalım.

Só bota palha na fogueira.

O, sadece ateşe yakıt ekler.

A fogueira ainda está acesa.

Kamp ateşi hâlâ yanıyor.

Cantamos em volta da fogueira.

Kamp ateşinin etrafında şarkı söyledik.

A fogueira faz toda a diferença.

Bu ateş büyük bir fark yaratıyor.

Ele explicou como fazer uma fogueira.

O, nasıl ateş yakacağını açıkladı.

Como estava frio, acendemos uma fogueira.

Hava soğuk olduğu için bir ateş yaktık.

Tom jogou mais lenha na fogueira.

Tom ateşe bir kütük daha attı.

Ou vou parar e acender uma fogueira?

Yoksa durup ateş mi yakayım?

Boa decisão, a de acender a fogueira.

Ateş iyi bir karardı.

Eles cantaram músicas ao redor da fogueira.

Onlar ateşin etrafında şarkı söyledi.

Estava frio, então nós acendemos uma fogueira.

Hava soğuktu, bu yüzden ateş yaktık.

Foi isso que pôs lenha na fogueira.

Ateşin kaynağı budur.

Então acha melhor parar e acender a fogueira?

Pekâlâ, durup ateş yakmayı denememizi istediniz demek?

Mas acho que uma fogueira mantê-los-á afastados.

Ama sanırım büyük bir ateş yakarsak onu caydrıcı olarak kullanabiliriz.

Insiro isto nos arbustos  e conseguirei acender uma fogueira.

Sonra bunu yumuşak çalıların arasına sokacağız ve ateşimiz yanacak.

É bom acender uma fogueira, pois afasta os predadores,

Ateş yakmak her zaman güzeldir, avcıları bizden uzak tutar.

Também vou manter a fogueira acesa ao longo da noite,

Ayrıca bu ateşin gece boyunca yandığından emin olmalıyım.

Mas, se fizermos uma fogueira, ele manter-se-á afastado.

Ama büyük bir ateş yakarsak bunu caydırıcı olarak kullanabiliriz.

Estou a ouvir o helicóptero. Temos de chegar à fogueira.

Helikopteri duyabiliyorum. İşaret ateşine ulaşmamız gerek.

Essa é a primeira coisa. Depois, vamos acender uma fogueira.

İlk yapacağımız bu. Sonra küçük bir ateş yakacağız.

O ancião homo sapiens caminha com dificuldade na direção da fogueira.

Yaşlı insan, ateşe doğru çömelir.