Translation of "Longas" in Turkish

0.021 sec.

Examples of using "Longas" in a sentence and their turkish translations:

Ninguém lê mensagens longas.

Uzun mesajları kimse okumaz.

Ele tem pernas longas.

Onun uzun bacakları vardır.

Ela tem longas tranças.

Onun uzun örgüleri var.

Ela veste saias longas.

Uzun etek giyiyor.

As pernas dele são longas.

Onun bacakları uzun.

As palestras dele são muito longas.

Onun konferansları çok uzun.

Ele viaja longas distâncias de avião.

O, uçakla uzun mesafelere yolculuk eder.

- Fadil passava longas horas em seu trabalho.
- O Fadil passou longas horas no seu emprego.

Fadıl işinde uzun saatler geçirdi.

O vento carrega sementes por longas distâncias.

Rüzgar, tohumları uzak mesafelere taşır.

As frases do Tom são muito longas.

Tom'un cümleleri çok uzundur.

Depois, há longas consultas e taxas caras.

Sonra uzun randevular ve pahalı ücretler...

- Minha irmã tem pernas compridas.
- Minha irmã tem pernas longas.

Kız kardeşimin uzun bacakları var.

As noites estão ficando mais longas porque já estamos no outono.

Artık sonbahar olduğu için geceler uzuyor.

Vastas extensões do planeta começam a gelar. As noites são mais longas.

Gezegenin engin alanları donmaya başlıyor. Her gece daha da uzun sürüyor.

- Um coelho tem orelhas longas e rabo pequeno.
- Coelhos têm orelhas compridas e rabo curto.

Bir tavşanın uzun kulakları ve kısa bir kuyruğu var.

Tirando partido dos desafios do inverno, tornaram-se os verdadeiros mestres destas noites longas do Norte.

Kışın sunduğu zorlukları avantaja çevirerek o uzun kuzey gecelerinin hakiki hâkimleri hâline gelmişlerdir.

E as longas marchas no calor extremo do verão continuou a ter um preço pesado em seus homens.

Ve aşırı yaz sıcağında uzun yürüyüşler adamlarına ağır bir yük vermeye devam etti.