Examples of using "Forçado" in a sentence and their turkish translations:
Ben gitmek zorunda kaldım.
Onu yapmaya zorlanıyorum.
Plandan vazgeçmek zorunda kaldım.
Önerisini kabul etmeye zorlandım.
Benim patron istifa etmesi için zorlandı.
- Tom emekliliğe zorlandı.
- Tom zorla emekli edildi.
Sami hayatta kalmak için yardıma ihtiyacı olduğunu itiraf etmek zorunda kaldı.
70 yaşındaki bir adamla zorla evlendirilerek bir de hayatı karartılıyor
Öğrenme zorlanılmamalıdır. Öğrenme teşvik edilmelidir.
Evet demene gerek yoktu.