Examples of using "Chefe" in a sentence and their turkish translations:
Şefim.
Tom senin patronun.
Patronumdan nefret ediyorum.
Hala senin patronunum.
Patron orada mı?
Patronum evlidir.
Patrona söyleme.
Tom benim patronum.
Tom şeftir.
Ben artık senin patronunum.
Şef beni öldürecek.
O kendi patronudur.
Ben iyi bir patron olduğumu düşünüyorum.
Patron çok üzgün.
Ben devriye başkanıyım.
Ben müdüre şikayet ediyorum.
Tom patronunu etkilemeye çalıştı.
Ben şefi arayacağım.
Bizim patron planımızı onayladı.
Gözetmenini görmek istiyorum.
- Patronuyla uyudu.
- O, patronu ile yattı.
Patronumla uyudum.
- Patron benim, değil mi?
- Ben patronum, değil mi?
Tom yeni patrondur.
Patronum bir pislik.
- Patron bunu henüz bilmiyor.
- Şef bunu hâlâ bilmiyor.
Şef benimle konuşuyor.
Tom benim eski patronum.
Patronumla konuş.
Patronun nerede?
Yeni şef sensin, değil mi?
Tom baş mühendistir.
Ben kendimin patronuydum.
Patron seni görmek istiyor.
- Sanki sen şefmişsin gibi konuşuyorsun.
- Sanki patronmuşsun gibi konuşuyorsun.
Her patronun kedine ait favori çalışanı vardır.
Patron kovulduğumuzu söyledi.
Patronun istediği bu.
- Tamam, sensin.
- Sakin ol, patron sensin.
Patron bana kızacak.
Tom benim yeni patronum.
Bizim müdür uzun bir konuşma yaptı.
Patronum çok otoriterdi.
Patronunu beğenmiyorum.
- Patronum çok kibar.
- Patronum çok nazik.
Patronuma söyleme.
Patronun olduğumu bilmiyor musun?
Onun patronu çok talepkar.
Ben patronumdan korkuyorum.
Patronum beni akşam yemeğine davet etti.
Tom, Mary'nin patronudur.
Tom şu anda patron.
Kendimin patronuyum.
O her zaman her şeyi patrondan iyi bilir.
Stephen, patronundan daha çok seyahat yapar.
Güvenlik başkanı ile konuşmak istiyorum.
Okul müdüründen şikayetçi olduğun doğru mu?
Patronum sinirlenmeye başlıyor.
Bugün patronun keyfi yerinde mi?
Patronumdan bir maaş avansı istedim.
Hiç yöneticinle tartıştın mı?
Tom benim bölüm'ün başkanı.
Fabrikanın patronu tarafından kovuldu.
Benim patron istifa etmesi için zorlandı.
Lincoln büyük bir devlet adamıydı.
Buralarda hâlâ patron benim.
Patronun özel sekreteridir.
Tom her zaman patronu hakkında şikayet ediyor.
Patronun olduğumu bilmiyor musun?
O bizim bölümün patronudur.
Onlar sık sık patronla alay ederler.
Patron Tom'u kovmayacak.
kurulu düzene baş mı kaldırılırmış! Kaldırdı
Bir müşteri patronun kim olduğunu bilmek istedi.
Yönetici onun cevabını düşündü ve tekrar konuştu.
Patronumun planımı kabul edeceğini umuyorum.
Patronunu duymuyormuş gibi yaptı.
Patronumdan ücret artışı istedim.
Şefimiz bugün çok meşgul.
Tom patron olmak için çok genç
İyi bir patronun olduğu için seni kıskanıyorum.
Patron bana bir hafta izin verdi.
Patron bir çalışanını kovmayı düşünüyor.
Patron iyi bir iş için ona şükretti.
Karımı patronumla aldattım.
- O benim patronum.
- O benim patronumdur.
Aşçı nerede?
Patronun bana söylediği şeyi yapacağım.
- Fadıl aşçıbaşıydı.
- Fadıl ahçıbaşıydı.
Patron bugün bunu yapmamı istedi.
Değişiklik patronun seni Kaliforniya'ya göndermesi.
Büyük bir arkadaş olmasının yanı sıra büyük bir şeftir.
Sen lidersin.
Patronum zam isteğimi reddetti.
Tom patronundan ücret artışı istedi.
Patronum toplantıya geç gelmeme göz yummadı.
O otuz beş yıldır kabilesinin şefidir.
Patron bize sabahtan akşama kadar çalışmamızı emretti.