Examples of using "Crescem" in a sentence and their turkish translations:
Bitkiler büyür.
Üzümler salkımla yetişir.
Bazı insanlar hiç büyümez.
Elmalar ağaçlarda büyür.
Çocuklar çok hızlı büyüyorlar.
Yapraklar dallarda büyür.
Bu çiçekler sıcak ülkelerde yetişir.
Bedenler yavaş yavaş büyür, çabucak ölür.
Büyüdükçe annelerinden talepleri de artıyor.
Bu yavrular o kadar hızlı büyüyor ki, daha şimdiden timsahtan koşarak kaçabiliyorlar.
Şehirler genişleyip vahşi yaşam alanları daralırsa ne olur?
Birbirinin üzerinden geçen kökler karmakarışık. Derin bir çamur var.
El tırnakları ayak tırnaklarına göre yaklaşık dört kat daha hızlı büyür.