Examples of using "Correio" in a sentence and their turkish translations:
Postaneye gittim.
Onu postayla gönderdim.
posta,telefon,telgraf değil mi?
- Postane nerededir?
- Postane nerede?
Postaneye uğrayalım.
Tom postanede.
Postane ne zaman açılır?
Tom yarış güvercini yetiştiriyor.
Onu postayla gönderir misin?
Tom postayı sınıflandırdı.
Postane hala kapalı mı?
Postaneye sık sık gider misin?
Postaneye gitmeni istiyorum.
Postane kütüphaneye bitişiktir.
Biz posta kutularımızı kontrol ediyoruz.
Postaneden az önce döndüm.
Postane kahverengi binadır.
Bu gün bana hiç email gelmedi.
ama doğrusu posta,telgraf teşkilatı
Lütfen o bagajı postaneye götürün.
Postacı posta kutusunu boşalttı.
Anahtarı posta kutusuna koy.
Bu mektupları posta kutusuna koyun.
Affedersiniz, ama postaneyi arıyorum
bir çoğunuz posta,telefon,telgraf cevabını vermedimi?
Bu mektubu postalamanı istiyorum.
Posta kutusunda hiç posta yok.
Tom bana postaneye nasıl gideceğini sordu.
Bugün postayla sizin için bir kitap geldi.
Bu bir postane, şu da bir banka.
E-mail kutusunu nasıl kontrol edeceğini biliyor.
Tom posta kutusunun açık olduğunu fark etti.
Bu mektupları postalamayı unutmadığından emin ol.
Babam posta kutusunu kırmızıya boyadı.
Tom'un postanenin nerede olduğunu bildiğini sanmıyorum.
Mektubu postalamayı unutmamalıyım.
Mektubu yazar yazmaz postaneye koşacağım.
Köy postanesi bir kilometreden daha az mesafedeydi.
E-posta mesajlarının mahrem olmadığını farz ederek hareket etmelisiniz.
Tom bize postanenin önünde bekleyeceğini söyledi.
Lütfen eve giderken mektubu postalamayı unutma.
Kardeşime bir e-posta yazıyorum.
Mektubunu posta kutusunda buldum.
Mektubunu posta kutusunda buldum.