Examples of using "Cauda" in a sentence and their turkish translations:
Benim kuyruğum acıyor!
Balık kuyruğunu hareket ettirerek yüzer.
Bir balık kuyruğunu hareket ettirerek yüzmektedir.
Köpeğimin uzun bir kuyruğu var.
Ayının kısa bir kuyruğu var.
20 milyon kuyruklu yarasa.
Bugün bir balina kuyruğu gördüm.
Arkasındaki zehir kesesini gördünüz mü?
Onu kuyruğundan mı yakalayalım, başından mı?
Bir kertenkelenin kuyruğunu kesersen, o tekrar uzar.
Ya da kuyruğunu tutmaya ve başından uzak durmaya çalışırım.
Çıngıraklı yılanı kuyruğundan tutarak yakalamamı istiyorsunuz demek?
Şuna bakın. Arkasındaki zehir kesesini gördünüz mü?
Mezarlıkta, kendi kuyruğunu ısıran bir yılan heykeli var.
Biz oturma odamızın yarısını kaplayan büyük bir piyano aldık.
O bir kadının başına, bir aslanın gövdesine, bir kuşun kanatlarına ve bir yılanın kuyruğuna sahipti.