Examples of using "Caos" in a sentence and their turkish translations:
O karmakarışıktı.
O saf kaostu.
Venezuela'da kaos.
O bir karışıklıktı.
Sokaklarda şiddet ve kaos var.
Çete, şehrin altını üstüne getiriyor.
Kaos Mary'nin evinde hüküm sürer.
Dışarıda büyük bir kalabalık toplanıp kargaşayı izlerken
Kaos ve yasa arasında bir denge olmalı.
30 santimlik cetvel boyundaki bir engerek nasıl oluyor da böyle kaos yaratıyor?
Kendi acemi sürüsünün yarattığı kargaşa dişi için avantaja dönüşüyor.