Translation of "Caos" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Caos" in a sentence and their turkish translations:

- Estava um caos.
- Foi um caos.

O karmakarışıktı.

- Era um verdadeiro caos.
- Era simplesmente um caos.

O saf kaostu.

Caos na Venezuela

Venezuela'da kaos.

Era um verdadeiro caos.

O bir karışıklıktı.

Há violência e caos nas ruas.

Sokaklarda şiddet ve kaos var.

Este grupo provoca o caos na cidade.

Çete, şehrin altını üstüne getiriyor.

O caos reina no apartamento da Mary.

Kaos Mary'nin evinde hüküm sürer.

Com grandes multidões reunidas cá fora para ver o caos,

Dışarıda büyük bir kalabalık toplanıp kargaşayı izlerken

Deve haver um equilíbrio entre o caos e a lei.

Kaos ve yasa arasında bir denge olmalı.

Como é que uma víbora com 30 centímetros causa tanto caos?

30 santimlik cetvel boyundaki bir engerek nasıl oluyor da böyle kaos yaratıyor?

O caos criado pelo grupo novato acaba por ser a sua vantagem.

Kendi acemi sürüsünün yarattığı kargaşa dişi için avantaja dönüşüyor.