Examples of using "Candidato" in a sentence and their turkish translations:
Tom bir aday.
O aday desteğimizi hak ediyor.
Başvuru sahibi, sorunun nasıl cevaplanacağını bilmiyordu.
Dwight Eisenhower başkanlık için adaydı.
Yerel gazete muhafazakar adayı destekliyor.
Tom ve Mary aynı adaya oy vermeyi planlıyor.
Adaylarının 1860'da kazanacağını hissettiler.
Seçimi kazanmak adayın siyasi partisi için büyük bir zaferdi.