Examples of using "Jornal" in a sentence and their turkish translations:
- Hangi gazeteyi okuyorsun?
- Hangi gazeteyi okuyorsunuz?
- Siz hangi gazeteyi okuyorsunuz?
- Sen hangi gazeteyi okuyorsun?
- Hangi gazeteyi okuyorsun?
- Hangi gazeteyi okuyorsunuz?
- Siz hangi gazeteyi okuyorsunuz?
- Sen hangi gazeteyi okuyorsun?
Bu bir gazetedir.
Gazeteyi yaktım.
O, bir gazete okuyordu.
Ben gazete okuyorum.
Bu bugünkü gazete.
Hangi gazeteye abone olursun?
Gazete nerede?
Tom gazete okuyor.
Ben senin gazetene bir bakabilir miyim?
O bir gazete satın aldı.
Gazete almaya git.
Tom gazete satın aldı.
Hangi gazeteyi tercih edersiniz?
Ben bir gazete satın aldım.
Gazeteyi okumayı bitirdiniz mi?
Haftalık bir dergi için aboneyim.
Genellikle hangi gazeteyi okursun?
O gazete okuyor.
Bugün gazete satın almak istemiyorum.
Onu gazetede gördüm.
Gazeteyi yere fırlattım.
Oğlanın bir gazetesi var.
Bu gazete ücretsizdir.
Adım gazetelerde.
Tom gazeteyi okuyordu.
Genellikle hangi gazeteyi okursun?
Gazeteye göre intihar etmiş.
ula o kadar büyük gazetesiniz siz yahu
O, George'tan gazeteyi aldı.
Gazete okumayı bitirdin mi?
İngilizce olarak yazılmış bir gazete aldım.
- O, her sabah gazete okur.
- Her sabah gazete okur.
Gazete sizin yanınızda.
Bana gazeteyi getir lütfen.
Gazeteye göre o intihar etti.
- O, her sabah gazete okur.
- Her sabah gazete okur.
- Her sabah o gazete okur.
Gazetede onun hakkında okudum.
Bugünkü gazeteyi zaten okudum.
Ben bir gazete okumuyorum.
Bugünün gazetesini okudun mu?
Onun hakkında gazetede okudum.
Gözde gazeten nedir?
Gazeteyi parçalara ayırdı.
Bizim gazeteye abone olur musunuz?
Her gün gazete okudum.
- Ben henüz bugünkü gazeteyi okumadım.
- Bugünkü gazeteyi henüz okumadım.
Gazetenin 10 numaralı sayfasındasın.
Bu gazete altı yıl sonra ortadan kayboldu.
O, yerel gazete için yazılar yazar.
Babam her sabah gazete okur.
Gazetede senin resmini gördüm.
Tom gazeteyi masaya koydu.
Bugün daha bir gazete okumadım.
Tom akşam haberlerini izliyor.
Bu bir gazete mi yoksa bir dergi mi?
Babam şimdi gazeteyi okuyor.
Yerel gazete muhafazakar adayı destekliyor.
Bana gazeteyi getir.
Ben gidip bir gazete satın almak zorundayım.
Tom gazeteyi aldı ve manşetleri okudu.
Bazı insanlar televizyon izlerken gazete okurlar.
Lütfen, nerede bir gazete bulabilirim?
Sami, Leyla'nın cesedini gazetelerle kapladı.
Bugünkü gazeteyi okumuş muydun?
Bir gazete okuyan adam onun babası.
Gazeteye göre o, komploya katıldı.
Gazeteye göre, dün gece bir deprem olmuş.
Sabahları gazete okuyacak zamanın oluyor mu?
Tom gazeteyi yerde gördü ve onu aldı.
Gazetede onun öldürüldüğünü okudum.
Bugün gazetede ilginç bir şey yok.
Tom balkona oturdu ve gazeteyi okudu.
Tom sundurmada oturdu ve gazete okudu.
Tom okul gazetesi için bir makale yazdı.
Tom, Mary'nin kazasını gazetede okudu.
Bir gazeteyi ters olarak okuyordu.
Gazeteyi katladım ve evrak çantama koydum.
ışık kullanmadan gazete okunabilecek kadar bir aydınlık vardı
Ya da gazetedeki ve ya televizyondaki işine son veriyorlar
Kocam gazete okurken kahvaltısını yer.
Akşam gazetesini okuyamayacak kadar çok uykuluydu.
Gazetelerde onların onun hakkında yazdıkları şey şok edici.
Tom okul gazetesinde onun hakkında bir makale yazdı.
- Gazeteye göre dün gece büyük bir yangın vardı.
- Gazeteye göre, dün gece büyük bir yangın vardı.
Bir gazete okuyan adam onun babası.
Tom, hırsız alarmı çalmaya başlamış olsa bile gazete okumaya devam etti.
Golf izliyorum.
- Şurada gazete okuyan adam benim amcam.
- Şurada gazete okuyan adam benim dayım.
- Orada gazete okuyan adam benim amcam.