Examples of using "Bloco" in a sentence and their turkish translations:
O, çekiçle beton bloğu kırdı.
işçi bir memleketin yapı taşıdır
Bana bir bloknot ya da başka bir şey ver.
Benim her zaman bir not defterim var.
Onun telefon numarasını bloknota yazdım.
Heykel bir blok kiraz ağacından oyuldu.
O, bir blok ötede yaşıyor ve onun adı Susan.
Yolun hemen karşısındaki apartman dairelerde yaşıyoruz.
aynı zamanda her 4 dakikada bir tane taş blok yerleştirilirse
Yüksek tavanlı ve büyük odaları olan bir bina onun yerini alan renksiz ofis bloklarından daha az pratik olabilir, ama genellikle çevresi ile iyi uyum sağlar.