Examples of using "Empreste" in a sentence and their turkish translations:
Bana bir kurşun kalem ödünç ver.
Asla bir arabayı ödünç alma.
Köpeğini bana ödünç ver.
Bana bisikletini ödünç ver.
- Bana sözlüğünü ödünç ver, lütfen.
- Sözlüğünü bana ödünç ver, lütfen.
- Lütfen sözlüğünü bana ödünç ver.
Lütfen o kitabı bana ödünç ver.
Lütfen kitabını bana ödünç ver.
Eğer sende varsa bana biraz ödünç para ver.
Lütfen bana bıçağını ödünç ver.
- Bana sözlüğünü ödünç ver, lütfen.
- Sözlüğünü bana ödünç ver, lütfen.
- Lütfen sözlüğünü bana ödünç ver.
Bana bir bloknot ya da başka bir şey ver.
Lütfen bu kitabı birkaç günlüğüne bana ödünç verir misin?
Bana tarağını bir dakika ödünç verir misin?
Paranız varsa, lütfen bana biraz ödünç verin.
Onu seyrettiğin zaman lütfen videoyu bana ödünç ver.
Yanında para varsa, lütfen bana biraz ödünç ver.
Sabah ereksiyonu olmayan birine ödünç para verme.