Examples of using "Martelo" in a sentence and their turkish translations:
- Çekiç nerede?
- Balyoz nerede?
- Çekiç nerede?
- Balyoz nerede?
Tom'un bir çekice ihtiyacı vardı.
Bir çekice ihtiyacım var.
Ben çekici nereye koydum?
Çekiçle çivi getir.
Tom onu bir çekiçle onardı.
O, ona bir çekiçle vurdu.
Pencereyi kırmak için bir çekiç kullanıldı.
- O, kazara çekiçle parmağına vurdu.
- Kazara çekiçle başparmağına vurdu.
Çekicimi alet kutusunda tutarım.
Bir çekicim var ve onu kullanmaktan korkmam!
Elinde çekiç olan bir adama her şey bir çivi gibi görünür.
Tom bir çekiç daha ve bir miktar çivi almak için nalbura gitti.
Bu bir çekiç. Benim değil; onu bir arkadaştan ödünç aldım.
Bir köpek kulübesini tamir etmek için babamın çekicini ödünç aldım.
Bir köpek kulübesi yapmak için babamın çekicini ödünç aldım.
O, çekiçle beton bloğu kırdı.
Tom Mary'ye kullanmayı bitirdiğinde çekici alet çantasına geri bırakmasını söyledi.