Examples of using "Bens" in a sentence and their turkish translations:
alacağı maldan veya paradan vazgeçerek
Onun birçok mülkiyeti var.
Bu, madencilerin bu bölgede malzeme taşıdıkları bir şey olmalı.
İbrahim, evindeki en yaşlı ve her şeyden sorumlu uşağına, "Elini uyluğumun altına koy" dedi, "Yerin göğün Tanrısı Rabbin adıyla ant içmeni istiyorum. Aralarında yaşadığım Kenanlılardan oğluma kız almayacaksın. Oğlum İshaka kız almak için benim ülkeme, akrabalarımın yanına gideceksin."