Examples of using "Namiot" in a sentence and their turkish translations:
Onlar çadırını sahilde kurdu.
Ken kamp yapmayı sever.
Hâlâ ışıkken çadırı kuralım.
Her zaman yapmak istediğim bir şey ailemle kamp yapmaya gitmek.
Tom ve Mary çadırlarını dere kenarında kurdu.
Çadırı kurmak yarım saatimizi aldı.
Uzun bir tartışmadan sonra, sonunda onu kampa gitmesi için ikna ettim.
Birçok insan kampla ilgileniyor.