Examples of using "Pobliżu" in a sentence and their turkish translations:
Yakınlarda bir dişi var.
Ben tren istasyonuna yakınım.
Tom yakında yaşıyor.
Buraya yakın oturun.
Tom yakında durdu.
Okula yakın oturuyoruz.
Gölün yakınında kamp yaptık.
Yakında bir eczane var mı?
Etrafta hiç polis yok.
Evimin yanında bir okul vardır.
Yakınlarda herhangi bir banka var mı?
Buralarda taksi var mı?
Kitabevi parkın yakınında.
Buraya yakın bir banka var mı?
- Amcam okulun yakınında yaşıyor.
- Dayım okulun yakınında yaşıyor.
Tom ve Mary yakında oturuyorlar.
Onun evi metroya yakındır.
Ama yavruları koruyan bunca anne varken...
Yüksek Arktik'teki Svalbard Adaları'nda...
Bizim okulun yakınında bir otobüs durağı var.
Buraya yakın bir tuvalet var mı?
Kimse Tom'un etrafında olmak istemiyor.
Bakalım, bu takip cihazına göre Dana kesinlikle yakınlarda.
En uç enlemlerde bile... ...kış sonsuza dek sürmez.
ama halatı bağlamak için bulabildiğim en büyük kaya bu.
Biz bir şey olup olmayacağını görmek için etrafta bekledik.
Her zaman yapmak istediğim tek şey evime yakın iyi bir iş bulmak.
Tom ve Mary çadırlarını dere kenarında kurdu.
Çocuklar etraftayken o tür şey söylememelisin.
Bilim insanlarının hesaplarına göre memeliler, insanların etrafındayken geceleri yüzde 30 daha aktif oluyorlar.
Bütün gün etrafta olacağım.
Öğrenim görmek için İngilizce konuşan bir ülkeye gidemiyorsanız, belki İngilizce öğrenmenize yardım edebilecek yakında yaşayan ana dili İngilizce olan birini bulabilirsiniz.