Translation of "Lepsze" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Lepsze" in a sentence and their turkish translations:

A lepsze miasta

Ve daha iyi şehirler

Dużo lepsze niż Merkator.

Merkatör'den çok daha iyi.

Zdrowie jest lepsze niż choroba

sağlığın hastalıktan daha iyi,

To wciąż lepsze niż nic.

Bu hâlâ hiç yoktan iyidir.

Bez ciebie wszystko jest lepsze.

- Sensiz her şey daha iyi.
- Sen olmadan her şey daha iyi.

Ona zasługuje na lepsze życie.

O, daha iyi bir hayatı hak ediyor.

Mamy dla Ciebie lepsze plany.

Senin için daha iyi planlarımız var.

To jest o wiele lepsze.

Bu çok daha iyi.

Komputery są lepsze od nas.

Bilgisayarlar bizden daha iyi.

Większe nie zawsze znaczy lepsze.

Daha büyük her zaman daha iyi değildir.

W przeszłości wszystko było lepsze.

Geçmişte her şey daha iyiydi.

- To jest lepsze.
- Jest lepiej.

Daha iyi.

- Drogie nie zawsze jest lepsze niż tanie.
- Drogie nie zawsze jest lepsze od taniego.

Pahalı, her zaman pahalı olmayandan daha iyi değildir.

że życie jest lepsze niż śmierć,

hayatın ölümden daha iyi olduğu,

Szerszenie są lepsze od ich reputacji.

Eşek arıları şöhretlerinden daha iyidir.

Niektóre kultury są lepsze od innych.

Bazı kültürler diğerlerinden daha iyidir.

że ich dzieci będą wieść lepsze życie.

çocuklarının daha iyi bir yaşama sahip olacağına inanmıyorlar.

Czyni z miast lepsze miejsce do życia.

şehirleri daha iyi yaşanacak yerlere dönüştürür.

Będzie lepsze niż to, co jest teraz.

şu an sahip olduğumuzdan çok daha iyi olacaktır.

Nie sądzę, żebyś miał jakieś lepsze pomysły.

Senin daha iyi fikirlerin olduğunu sanmıyorum.

Edukacja oznacza lepsze zdrowie kobiet i ich dzieci,

Eğitim kadınlar ve çocukları için daha sağlıklı bir hayat,

Podobno czerwone wino jest lepsze do mięsa niż białe.

Kırmızı şarap etle birlikte beyazdan daha iyidir.

- Który jest lepszy?
- Która jest lepsza?
- Które jest lepsze?

- Hangisi daha iyi?
- Hangi biri daha iyi?

Oczywiście robienie tego, co wartościowe, jest lepsze dla świata.

Şimdi, açıkçası değerli olan şeyi yapmak bu dünya için daha iyi olacak,

Oprogramowanie jest jak seks: jest lepsze kiedy jest darmowe.

Yazılım seks gibidir: parasız olunca daha iyidir.

To o wiele lepsze niż próba upolowania dziczyzny w lesie.

Ormanda büyük avların peşinde koşmaktan çoğu zaman iyidir.

To o wiele lepsze niż próba upolowania dziczyzny w lesie.

Ormanda büyük avlar peşinde koşmaktan çoğu zaman iyidir.

Może nie jest zbyt ciepło, ale lepsze to niż marznięcie.

Tam olarak sıcak sayılmaz ama orada donmaktan iyidir.

Może nie jest zbyt ciepło, ale lepsze to niż marznięcie.

Tam olarak sıcak sayılmaz ama orada donmaktan iyidir.

- Twój długopis jest lepszy od mojego.
- Twoje pióro jest lepsze od mojego.

Senin dolma kalemin benimkinden iyidir.

Czy możesz spojrzeć na te dwa zdjęcia i powiedzieć które jest lepsze?

Bu iki resme bakabilir misin ve bana hangisinin daha iyi olduğunu söyleyebilir misin?

Jego oceny są zawsze lepsze od moich, mimo że nie uczy się zbyt dużo.

O çok çalışmasa bile, onun puanları her zaman benimkinden daha iyidir.