Examples of using "Wiele" in a sentence and their turkish translations:
Biz birçok hatalar yaptık.
Bunu birçok kez duydum.
çok şey kazanıyorsun.
bir sürü kısıtlamam vardı.
Para birçok şeyi mahveder.
Bir sürü fotoğrafım var.
- Birçok balık öldü.
- Bir sürü balık öldü.
- Onların pek çok ortak yanı var.
- Birçok ortak noktaları var.
Çok hasar var mıydı?
Sen bana çok şey öğrettin.
Pek çok yeteneklerim var.
Birçok roman okudum.
Benim birsürü kitabım var.
Çok fazla kameram var.
Biz birçok zorluklarla karşılaştık.
Biz çok su kullanırız.
Çok fazla şey var.
Çok hatırlamıyorum.
Birçok şeye ilgim vardı
böylelikle daha iyi şeyler yapacaksınız.
O birçok yarışma kazandı.
Onlar birçok yarışma kazandı.
Çok alkış aldı.
Tom'dan çok şey öğrendim.
Bu kilometrelerce öteden görülür.
Bu tamamen başka bir farkındalık düzeyindeydi.
Şair birçok şiir yazdı.
Oraya defalarca gittim.
O, birçok şiir yazdı.
Ben çok hata yapıyor muyum?
Tom çok şey biliyor.
Çok fazla hata yapıyorum.
İngiltere'nin birçok kısmını ziyaret ettim.
Birçok tür kitap okudum.
Birçok ağaç kesildi.
Çok fazla beklemiyorum.
Bir kaşık suda fırtına!
Söyleyecek çok şeyim var.
- Yumi birçok kitabı vardır.
- Yumi'nin birçok kitabı var.
Sanırım birçok sorunuz var.
Tom çok suç işledi.
Tom'un birçok kız arkadaşı oldu.
Hakkında konuşacak çok şey var.
Bu günlerde bir sürü inşaat devam ediyor.
Birçok ağaç yıkıldı.
Tom çok hata yaptı.
Bilimin birçok dalları var.
Çok şey söylemeyeceğim.
Çok daha fazla bekliyordum.
Çocuklar bir sürü aptalca şeyler yaparlar.
Bugün birçok sorunla karşılaşıldı.
Onun çok tarih kitabı var.
Karşıya geçerken çok dikkâtli olamıyorsun.
Onu birçok kez yaptım.
Çok müsabaka kazandı.
Birçok insan kampla ilgileniyor.
Birçok kültür cinsiyet farkını oluşturmak için
Tüm insanlığın faydasına olacak binlerce şey var.
Tercih etmediğimiz birçok yol vardı.
Ben mi? Birçok kez.
Burada çok fazla kalori yakılıyor.
görmek ile ilgili öğrenmeniz gereken hâlâ çok şey var.
Kendi ulusal kimliğimizin parçası olarak gördüğümüz pek çok şey
Bunun gibi çok fazla örnek var.
İnsanların pek çoğu sabah haberlerini
Yüzyıllar boyu çözülemeyen bir bulmaca.
Yani, pek bir şey yok.
Ama o noktada bir sürü hata yapıyordum.
Geri verecek çok enerjim vardı.
Ondan çok şey bekliyorsun.
Devrim birçok değişiklikler getirdi.
- Evrende bir sürü galaksi vardır.
- Evrende birçok gökada var.
Birçok kaza, yolun buzlu koşullarından kaynaklanıyordu.
Birçok hastalık yoksulluktan kaynaklanır.
Ağaçta bir sürü kuş vardı.
O uzun yıllar Ukrayna'da yaşadı.
Cehalet önyargının birçok formlarının kaynağıdır.
Senden çok şey öğrendim.
Edison birçok yararlı şeyler icat etti.
Onunla çok ortak yönüm var.
Tom, Mary'ye çok soru sordu.
Tom çok fazla soru sordu.
Caddede çok araba vardı.
Birçok kez Boston'a gittim.
Fazla zamanım kalmadı.
Ben birçok kişi tarafından incitildim.
Biz birbirimizden kilometrelerce uzakta yaşıyoruz.
Bir sürü eski Kızılderili efsaneleri vardır.
Londra'da çok sayıda park var.
Tom Mary'ye birçok hediye aldı.