Translation of "Zasługuje" in Turkish

Tom na to zasługuje.

Tom onu hak ediyor.

Ten polityk zasługuje na szacunek.

Bir devlet adamı saygıya değer olmalıdır.

Kto kradnie, zasługuje na karę.

- Hırsızlık yapan kişi cezalandırılmayı hak eder.
- Çalan bir kişi cezayı hak eder.

On zasługuje aby znać prawdę.

- Gerçeği bilmeyi hak ediyor.
- O, gerçeği bilmeyi hak ediyor.

Ona zasługuje na lepsze życie.

O, daha iyi bir hayatı hak ediyor.

Tom nie zasługuje na drugą szansę.

- Tom ikinci bir şansı hak etmiyor.
- Tom ikinci bir şansa layık değil.

Tom zasługuje na to, żeby być szczęśliwym.

Tom mutlu olmayı hak ediyor.

Tom nie zasługuje na wypłatę, którą od nas dostaje.

Tom ona ödediğimiz maaşı hak etmiyor.

Żaden mężczyzna, który umie jednocześnie bezpiecznie prowadzić samochód i całować piękną kobietę, po prostu nie poświęca całowaniu tyle uwagi, na ile ta czynność zasługuje.

Güzel bir bayanı öperken güvenle araba sürebilen bir sürücü öpücüğe hak ettiği ilgiyi vermiyordur.