Translation of "Jadu" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Jadu" in a sentence and their turkish translations:

Nie ma jadu, jest dusicielem.

Zehirli değil, bir boa yılanı.

To zasługa jadu, silnego, szybkiego, rozrzedzającego krew zabójczego koktajlu.

Zehriyle başlayalım. Güçlü, hızlı harekete geçen, kanı sulandıran ölümcül bir karışım.

Niektóre drzewołazy mają wystarczająco dużo jadu, by zabić człowieka.

Bazı zehirli sarı kurbağalar bir insanı öldürecek kadar zehir barındırır.

Arizoński skorpion drzewny ma wystarczająco dużo jadu, by cię zabić.

Arizona akreplerinde sizi öldürmeye yetecek kadar zehir bulunur.

Przynajmniej udało się nam zebrać trochę jadu, by zrobić surowicę dla tego szpitala.

En azından hastanedeki panzehir için ihtiyacımız olan zehrin bir kısmını elde etmeyi başardık.

Azjatycka stonoga leśna potrafi nie tylko zaszkodzić. Jadu używa się do leczenia ataków serca i wrzodów na skórze.

Asya orman kırkayağı zararlı olabilir, ama hepten kötü değildir. Zehri, Çin tıbbında nöbetleri ve cilt yaralarını iyileştirmek için kullanılır.