Examples of using "Zone" in a sentence and their turkish translations:
yaşıyorum.
büyük ihtimalle Chicago'nun aynı yoksul Güney ve Batı Yakası'ndan geliyorlardı.
ama aynı zamanda bu yitim bölgelerinden birinin üstüne oturuyor.
Bu programla kırsal, ücra, ulaşılması zor dağlık yerleşimlerde yaşayan öğrencileri
tartışma için yasaklı bir konu olmamasına karar verdik.
Ben sigara içilmeyen alanlarda sigara içen insanlardan nefret ederim.