Examples of using "Anche" in a sentence and their turkish translations:
Sen de.
Ben de oynamak istiyorum.
Sen de mi yenisin?
Sen de onu gördün.
Ben de seni seviyorum.
Bu da pahalıydı.
- Tom da dans eder.
- Tom dans da eder.
Ben de gittim.
Ben de meşgulüm.
Tom da üzgün müydü?
Ben de bir Yahudi'yim.
Onu sen de mi duydun?
Mary'yi de davet etmek istedin mi?
- Siz de bunu yapabilirsiniz.
- Sen de bunu yapabilirsin.
Biz de seni özleyeceğiz.
Ben de senden hoşlanıyorum.
Sen de ona İngilizce öğretiyor musun?
Sen de gitmelisin!
- Anneni de getir.
- Ananı da getir.
Sen de orada mı çalışıyorsun?
- Sen de hile yaptın!
- Sen de aldattın!
Sen de haklıydın.
Sen de İngilizce konuşuyor musun?
Tom da orada olacak.
Ben de açım.
Yemek pişirmeyi de severim.
Ben de buradayım.
- O ayrıca Çince öğrenimi yapıyor.
- O da Çince çalışıyor.
Ben de arp çalarım.
Ben bile yenildim.
Ben de onları görmek istedim.
Sen de.
- Ben de bir öğretmenim.
- Ben de öğretmenim.
Ayrıca bir araba kiralamak istiyorum.
Tom da oradaydı.
Bana da biraz süt ver.
Tom da yüzebilir.
Onsuz yapabilirim.
Biz de davet edildik.
Ben de buradayım.
Ben de bir öğrenciyim.
Onu ben de gördüm.
Biz de buradayız.
Ben de gerilirdim.
Ben de kızardım.
Ben de onu yapacağım.
Ben de sıkıldım.
Tom da onu gördü.
O da onu gördü.
Ben de ondan nefret ediyorum.
Tom da burada mı?
Ben de çok şanslıyım.
O da onu gördü.
Tom da oradaydı.
Onlar da bana yardım etti.
Şey, ben de meşgulüm.
Ben de onları tanımak istiyorum.
Ayrıca bir araba kiralayabilirsin.
Sen de jazzdan hoşlanır mısın?
Bu sözlük de sana yardım edebilir.
Sen de bizimle gelecek misin?
Ben de turistim!
- Sana da mutlu noeller.
- Size de mutlu noeller.
Sen de Bostonlu musun?
O da güzel bir kadındır.
O da bir görsel sanatçı.
- Ben de öyle düşünüyorum.
- Bence de öyle.
O da gelebilir mi?
O da gelebilir mi?
Ben de okyanusu görmek istiyorum.
Ben de Fransızca konuşurum.
Ben de onu görmek istedim.
Ben de onu görmek istedim.
Ben de onlara İngilizce öğretiyorum.
Biz de çok şey öğrendik.
Fadıl da kaçırıldı.
Tom da gelebilir.
Ben de trombon çalıyorum.
Tom da onu yapmak zorunda mı?
Tom ayrıca Fransızca öğretti.
Tom da bunu yapmak istiyor.
Tom da bunu yapmak zorunda.
Bu Tom için de geçerlidir.
Yağmur yağmasına rağmen dışarı çıktım.
Ben de Boston'da yaşadım.
Tom da gülmeye başladı.
Ayrıca oyunda Kendine Zarar Verme'yi de gösteriyoruz.
Ayrıca
Aynı bunun gibi, bakın.
Burada da aynı şey işe yarayacak.
orada bile
hatta daha çok yaklaşmalarını istiyorum.
Ama başarılı olabileceğini düşünüyoruz.
Aynı zamanda "iyi" anlamına gelir.
istemeyi ve onları şekillendiren
daha da kötüleri olmakta,