Translation of "Ovest" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Ovest" in a sentence and their turkish translations:

- Dirigiti verso ovest.
- Si diriga verso ovest.
- Dirigetevi verso ovest.

Batıya doğru gidin.

- Tom è andato a ovest.
- Tom andò a ovest.
- Tom è andato ad ovest.
- Tom andò ad ovest.

Tom batıya gitti.

- Stiamo andando ad ovest.
- Noi stiamo andando ad ovest.

Batıya gidiyoruz.

- Ti suggerisco di andare ad ovest.
- Vi suggerisco di andare ad ovest.
- Le suggerisco di andare ad ovest.

Batıya gitmeni öneririm.

- La stazione è ad ovest dell'hotel.
- La stazione è ad ovest dell'albergo.

İstasyon otelin batısına doğru.

Il tramonto brilla ad ovest.

Gün batımı batıda parlıyor.

Il sole tramonta ad ovest.

Güneş batıdan batar.

- Si è trasferito a ovest a Nashville, Tennessee.
- Lui si è trasferito a ovest a Nashville, Tennessee.
- Si trasferì a ovest a Nashville, Tennessee.
- Lui si trasferì a ovest a Nashville, Tennessee.

O, Nashville, Tennessee'ye batıya taşındı.

- Ha iniziato il suo viaggio verso ovest.
- Lui ha iniziato il suo viaggio verso ovest.

O, yolculuğuna batıya doğru başladı.

La strada curva dolcemente verso ovest.

Yol batıya doğru hafifçe kıvrılır.

La nave sta salpando verso ovest.

Gemi, batıya doğru seyrediyor.

Il vento sta soffiando da ovest.

Rüzgar batıdan esiyor.

Il sole tramonta sempre ad ovest.

Güneş her zaman batıdan batar.

Quindi questa è la linea est-ovest.

Yani bu bir  doğu-batı hattı.

Questa città è ad ovest di Londra.

Bu şehir Londra'nın batısındadır.

Ad ovest della Francia c'è l'Oceano Atlantico.

Fransa'nın batısında Atlantik Okyanusu vardır.

- Il suo esercito era a ovest del Fiume Mississippi.
- Il suo esercito era ad ovest del Fiume Mississippi.

Onun ordusu, Mississippi Nehri'nin batısındaydı.

Mentre planavo, ho visto dei monti a ovest,

Aşağı doğru uçarken batıda sıradağlar gördüm.

Dobbiamo andare a ovest per trovare il relitto.

Enkazı bulabilmek için batıya gitmemiz gerekiyor.

Von Hindenburg e Ludendorff, prendono comando a ovest.

von Hindenburg ve Ludendorff, emri al batıda.

La città si trova ad ovest di Londra.

Şehir Londra'nın batısında bulunmaktadır.

Berlino Ovest sarebbe rimasta libera dal controllo sovietico.

- Batı Berlin, Sovyet kontrolünün dışında kalacaktı.
- Batı Berlin Sovyet kontrolünden çıkacaktı.
- Batı Berlin Sovyet kontrolünden muaf kalacaktı.

Il sole sorge ad est e tramonta ad ovest.

Güneş doğudan doğar ve batıdan batar.

Un fiume divide la città in est e ovest.

Bir nehir şehri doğuya ve batıya ayırır.

Generalmente provenienti dalle zone povere a sud e ovest di Chicago.

büyük ihtimalle Chicago'nun aynı yoksul Güney ve Batı Yakası'ndan geliyorlardı.

Cerchiamo il villaggio degli Embarra, a circa 43 km a ovest,

Aradığımız Embarra Köyü 43 kilometre batıda,

L'ufficio di Mary è a due miglia ad ovest della sua casa.

Mary'nin ofisi evinin iki mil batısındadır.

Gli anni Cinquanta sono caratterizzati da una guerra fredda tra Est ed Ovest.

1950'ler doğu ve batı arasındaki bir soğuk savaş yoluyla karakterize edilir.

Grazie al vento, siamo stati spinti a circa 6 km a ovest del relitto.

Rüzgâr sayesinde, enkazın altı kilometre batısına savrulduk.

Si trova a ovest, a soli 6 km e mezzo, ma non sarà una passeggiata.

Yalnızca altı kilometre batıda ama bu bizim için kolay olmayacak.

Andiamo a cercare il relitto. Stiamo volando verso ovest su uno dei luoghi più ostili al mondo.

Hadi gidip enkazı bulalım. Batıya, dünyanın en zorlu arazilerinden birinin üzerinden uçuyoruz.

La Renania-Palatinato è una regione del sud-ovest della Germania, e la sua capitale è Magonza.

Rheinland-Pfalz Güneybatı Almanya'da bir bölgedir ve yönetim merkezi Mainz'dir.