Examples of using "Ovest" in a sentence and their turkish translations:
Batıya doğru gidin.
Tom batıya gitti.
Batıya gidiyoruz.
Batıya gitmeni öneririm.
İstasyon otelin batısına doğru.
Gün batımı batıda parlıyor.
Güneş batıdan batar.
O, Nashville, Tennessee'ye batıya taşındı.
O, yolculuğuna batıya doğru başladı.
Yol batıya doğru hafifçe kıvrılır.
Gemi, batıya doğru seyrediyor.
Rüzgar batıdan esiyor.
Güneş her zaman batıdan batar.
Yani bu bir doğu-batı hattı.
Bu şehir Londra'nın batısındadır.
Fransa'nın batısında Atlantik Okyanusu vardır.
Onun ordusu, Mississippi Nehri'nin batısındaydı.
Aşağı doğru uçarken batıda sıradağlar gördüm.
Enkazı bulabilmek için batıya gitmemiz gerekiyor.
von Hindenburg ve Ludendorff, emri al batıda.
Şehir Londra'nın batısında bulunmaktadır.
- Batı Berlin, Sovyet kontrolünün dışında kalacaktı.
- Batı Berlin Sovyet kontrolünden çıkacaktı.
- Batı Berlin Sovyet kontrolünden muaf kalacaktı.
Güneş doğudan doğar ve batıdan batar.
Bir nehir şehri doğuya ve batıya ayırır.
büyük ihtimalle Chicago'nun aynı yoksul Güney ve Batı Yakası'ndan geliyorlardı.
Aradığımız Embarra Köyü 43 kilometre batıda,
Mary'nin ofisi evinin iki mil batısındadır.
1950'ler doğu ve batı arasındaki bir soğuk savaş yoluyla karakterize edilir.
Rüzgâr sayesinde, enkazın altı kilometre batısına savrulduk.
Yalnızca altı kilometre batıda ama bu bizim için kolay olmayacak.
Hadi gidip enkazı bulalım. Batıya, dünyanın en zorlu arazilerinden birinin üzerinden uçuyoruz.
Rheinland-Pfalz Güneybatı Almanya'da bir bölgedir ve yönetim merkezi Mainz'dir.