Translation of "Tensione" in Turkish

Pericolo! Alta tensione.

Tehlike! Yüksek voltaj.

Sono sempre sotto tensione.

Ben hep baskı altındayım.

Qualcosa per allentare la tensione.

Gerginliği azaltmak için bir şey.

Come puoi risolvere la tensione tra accettazione e speranza?

Kabullenme ve umut arasındaki gergin problemi nasıl çözmeliyiz?

C'è molta tensione tra i fratelli e le sorelle.

Kardeşler arasında çok gerginlik var.

Provo tensione ed agitazione quando ho troppo lavoro da fare.

Yapacak çok işim olduğu zaman gergin ve heyecanlı hissediyorum.

E parlerà di questa tensione che si trova sotto di lui.

ve altında yatan bu gerginliği anlatacak.

Tom ha fatto il commento così disinvoltamente che in un primo momento sembrava poco importante, ma poi ho visto la tensione sul suo volto e il suo linguaggio del corpo, ed è stato subito chiaro che significava davvero il mondo per lui.

Tom öyle düşüncesizce yorum yaptı ki başlangıçta önemsiz gibi görünüyordu fakat sonra onun yüzündeki ve beden dilindeki gerilimi gördüm ve bunun onun için gerçekten dünya kadar önemli olduğu çabucak ortaya çıktı.