Examples of using "Obbligato" in a sentence and their turkish translations:
Tom onu yapmak zorundadır.
Evet demek zorunda değildin.
Tom hala bunu yapmak zorunda mı?
İlaç almak zorunda kaldım.
Kendimi yardımcı olmak zorunda hissediyorum.
insanlığımız ve özgürlüğümüz arasında seçim yapmaya zorluyor.
İstemedikçe gitmek zorunda değilsin.
Evde kalmaya zorlandım.
Kendimi yardım etmek zorunda hissettim.
Boyun eğmeyeceğim.
Ben okulu terk etmek zorunda bırakıldım.