Examples of using "Farlo" in a sentence and their turkish translations:
Bunu yapmaya çalış.
O bunu yapabilir mi?
Onu yapabiliriz.
Onu güldürebilir misin?
Bunu tekrar yapmak ister misin?
Bunu yapmanız gerekmiyor.
Onu derhal yapmalısın.
- Bunu yapayım deme.
- Bunu yapayım demeyin.
Onu yapmak zorunda değildin.
Onu yapmak hoşuna gidiyor mu?
Bunu yapmaktan nefret etmiyor musun?
Onu yapabilirim.
Onu yapabilirsin, değil mi?
Bunu herhangi biri yapabilir.
Bana bunu nasıl yapacağımı göster.
Onu yapmak zordu.
Onu yapmaya istekli misin?
Onu yapmaya başlama.
Onu yapmaktan bıktınız mı?
- Onu yapmak zorunda mıydın?
- Bunu yapmak zorunda kaldın mı?
Onu şimdi yapmalıyım.
Şimdi onu yapmalıyım.
Onu yapmaya çalışacağım.
Bunu şimdi yapmak zorunda mısın?
Bunu yapmak güzel olurdu.
Bunu bugün yapmayı tercih eder misiniz?
Bunu hemen yapmalısın.
Onu tekrar yapmalıyız.
Onu yapamayız.
Bunu yapamam.
Ben de onu yapamam.
Onu yapmaktan hoşlanıyorsun, değil mi?
Onu yapmanı söyledim.
Onu yapmak sana kalmış.
Onu yapmana yardım edeceğim.
Onu yapabilir misin?
Bunu yapmak için iznin var mı?
Bunu yapmanı emredebilirim.
Onu nasıl yapmayı öneriyorsun?
Onu yapmaya mı karar verdiniz?
Hiç onu yapmak istedin mi?
Onu nasıl yapmayı önerirsin?
Bunu yapmak sizin görevinizdir.
Bunu ne zaman yapmayı seviyorsun?
Onu yapamam.
- Bunu yapmak istemiyoruz.
- Bunu yapmak istemeyiz.
Onu hemen yapmak istedik.
Onu yapmaya gideceğim.
- Onu yapmamayı tercih ederim.
- Bunu yapmayı tercih ederim.
Onu yapabilir miyiz?
Bunu yapmak zorunda değildim.
Onu yapmanın tadını çıkarıyorum.
Bunu yapmayı kolay buldum.
Onu yapmayı seçtim.
Ona cesaret edemedim.
Bunu yapmamızı isteme.
- Onu yapmaya beni zorlama.
- Onu yapmak için beni zorlama.
- Onu yapmak için bana baskı yapma.
Onu şimdi yapamayız.
Bunu nasıl yapacağını unuttu.
Onu yapmaya istekliyim.
Bunu yapmak zorunda kaldık.
Bunu yapmaya hazırdım..
Onu yapmak için para alırım.
Tom onu burada yapabilir.
Biz bunu yapabiliriz.
Bunu yapmak zorundasın.
Onu yapmalı mıyım?
Bunu yapmaktan nefret ederdim.
Onu yapmaktan nefret ediyorum.
Onu şimdi yapamam.
Ben onu yapmamaya çalıştım.
- Onu yapmamı isteme.
- Benden bunu yapmamı isteme.
- Bunu yapmak istiyor musun?
- Bunu yapmak ister misin?
Onu yapmayı hiç denedin mi?
Bunu neden yapmaya çalışıyorsun?
Neden bunu yapmak için kararlısın?
Onu yapamayız.
Tom'un bunu şimdi yapması lazım.
Onun onu yaptığını görmedim.
Onun onu yaptığını görmedim.
Onu güldürmeye çalışalım.
Onu yapmaya hazırız.
Onu yapmak bir suçtur.
Bunu yapmak burada yapmak yasadışı.
Bunu yapmak yeterli değil.
Belki onu yapabilirim.
Tom bunu yapmayı deneyecek.
Bunu yapmaya gerek olmayacak.
Bunu yapmak yasak burada.
Ona onu yapmasını rica ettim.
Bunu hemen yapamam.
Onu bugün yapamam.
- Bunu şimdi yapmam mı gerekiyor?
- Bunu şimdi yapmaya mı çalışmalıyım?
Bunu yapmak için çok yaşlıyım.
Onu yapmanı isteyemem.
Onu yapmanı istemezdik.
Onu nasıl yapacağını bilmiyorsun, değil mi?