Examples of using "Davanti" in a sentence and their turkish translations:
Önüne bak.
İlerde ne görebiliyorsun?
Önümüzde birçok zorluklar var.
Bakın, burada.
Bekleyin, lütfen.
Tom geçti.
Ben koşarak onları geçtim.
- Bana bakmadan geçti.
- O, bana bakmadan geçti.
Tom kuyruktakilerin önüne geçti.
Çiftliğin önüne park ediyorum.
- Tom önde oturacak.
- Tom öne oturacak.
Siyah bir SUV otelin önünde durdu.
- Aniden önümüzde bir ayı göründü.
- Aniden karşımıza bir ayı çıktı.
İleriyi göremiyorum!
Bakın, ileride ışık var.
Bear'ı önümüzde görüyorum.
- O, kapının önünde.
- O kapının önünde.
Önümüzde bir sürü işimiz var.
Araba, kapının önünde bekliyor.
Burada bir çukur var. Çok dikkat et.
Biz okulun önünde buluştuk.
Hukuk önünde herkes eşittir.
Ben bir ikilemle karşı karşıyayım.
Bir fincan kahve içerken sohbet ettik.
İstediğin şeye ulaşmak konusunda
Çözüm basit: duvara doğru git,
Sürekli televizyon izliyorsun.
Önümüzde yoğun bir haftamız var.
Önümüzde yoğun bir akşamımız var.
Önümüzde uzun bir günümüz var.
Evimizin önünde bir bahçemiz var.
Tom bilgisayarın başında çok fazla zaman geçiriyor.
2.30'da istasyonun önünde Tom'la buluşacağım.
Neden kahve içip konuşmuyoruz?
Evimin önünde bir kiraz ağacı var.
Önümüzde uzun bir yolculuk var.
Bilgisayarın başında öylece oturmayın, bir karar vermelisiniz.
Bilgisayarın başında öylece oturmayın. Bir karar vermelisiniz.
Tom iki sıra önümde oturdu.
Allah önünde bütün insanlar eşittir.
Bir aynanın önünde saçını fırçalıyordu.
- Tom tam karşıda bakarken tek başına oturuyordu.
- Tom dosdoğru bakarken tek başına oturuyordu.
Hiç sorun olmadan evin önünde arabamı yıkarım.
Bakın, önümüzde uzun otlardan oluşan bir duvar duruyor.
Umalım da enkaz ileride bir yerde olsun.
Evin önünde bir zen bahçesi olması harika olurdu!
Evinin önüne park etmiş kırmızı bir kamyonet var.
Tom ayakkabılarını kapıda çıkardı.
Ve burada geleceğin getireceklerinin ışığını şimdiden görüyorsun.
bu işin tehlikesi ileride ne olduğunu bilmemektir.
Bilgisayarınızın başında öylece oturmayın, karar verme zamanı.
Başarılı öğrencilerin isimlerinden önce bir nokta koyar mısın?
Tom herkesin içinde Mary'nin kendisini öpmesini istemiyor.
Kütüphanenin önünde bekleyen bir sürü öğrenci vardı.
Tom bütün gün bilgisayarının önünde oturuyor.
Çocuklar ekran başında çok fazla zaman geçirmemeli.
İyi bir buluş oldu. Aferin size. Bakın, burada biraz ışık var, gördünüz mü?
Tom misafir odası kapısının önünde duruyordu.
Bunun gibi düşmanın tam önünde gerçekleştirilen bir yeniden konuşlandırma yüksek riskliydi
Her zaman asla öğrenemeyeceğim şeyler olacaktır, benim önümde sonsuzluğum yok.
ilerideki güzergâh da zor kararlar almayı gerektiren engellerle dolu olacak demektir.
Evin önünde bir bahçe vardır.
Üniversitenin önünde bazı kitapçılar var.
Gençken bilgisayarın önünde zaman harcamak yerine seyahat etmelisin.
Önümüzdeki sorun acil bir sorundur.
Herkesin önünde birinin eşini öpmek bazı ülkelerde normal bir davranış olarak düşünülmektedir.
Yasalar önünde bütün insanlar eşittir.
Koşmadan önce yürümelisin.
Dünyada kişisel çıkarlarını milli çıkarlardan önde tutan politikacılardan nefret ediyorum.
Suchet paniği başlatan davulcuyu buldu ve onu tüm
- Kapının önünde senin için bekliyorlar.
- Kapının önünde seni bekliyorlar.