Examples of using "Piacere" in a sentence and their turkish translations:
- Tanıştığımıza memnun oldum.
- Seninle tanıştığıma memnun oldum.
- Seninle tanıştığıma çok memnun oldum.
Bu bir zevkti.
Lütfen acele et!
Sana yardım etmekten mutlu olacak.
Sizi tekrar görmek bir zevk.
Size yardımcı olmaktan memnuniyet duyarım.
Ünlü olmaya çalışıyordum.
Bunu zevkle yapacağız.
Zevkle.
- Tanıştığımıza memnun oldum.
- Çok memnun oldum.
- Herkes ondan hoşlanmalı.
- Herkes onu sevmeli.
Lütfen kibar ol.
Memnuniyetle, canım.
Lütfen burayı imzalayın.
Bunu yaptığıma memnunum.
Onları gördüğüme memnun oldum.
Oturun, lütfen.
Seni görmek her zaman bir zevk.
Beni gördüğüne memnun değil misin?
Bize zevkle yardım etti.
Sevilmemekten hoşlanmam.
O zevk bana ait.
Gerçekten Tom'un beni sevmesini istiyorum.
Geldiğime memnun oldum.
Evet, memnuniyetle.
Tanıştığımıza memnun oldum.
Evet, zevkle.
Kesinlikle, memnuniyetle.
Bu bir zevk.
Büyük bir zevkle!
Tom'u beğenmek zorundasın.
Seni işe aldığıma memnun oldum.
Ses seviyesini azaltın, lütfen.
Lütfen bana bir katalog gönder.
Lütfen beni yanlış anlamayın.
Seninle yemek yemekten hoşlanıyorum.
Seninle gitmek istiyorum.
Lütfen gel.
Ondan hoşlandığına sevindim.
Japonya'da tanıştığımız için memnunum.
Lütfen yardım edin!
Seninle yemek bir zevk.
Lütfen gülümse.
Lütfen söyle.
Lütfen bekle.
Lütfen kal.
Lütfen devam edin.
- Lütfen dinle.
- Lütfen dinleyin.
- Lütfen dinleyiniz.
Lütfen git.
Lütfen içeri gel.
Lütfen geri gel.
Lütfen gül!
Lütfen yinele!
Lütfen devam edin.
Bazı insanlar sadece zevklerinin peşine düşerler.
Lütfen ye.
Uğradığına sevindim.
- O, babamı memnun edecek.
- O, babamı hoşnut edecek.
- Bu babamın hoşuna gidecek.
- Mary'nin beni sevdiğini düşünüyorum.
- Sanırım Mary beni seviyor.
Sanırım onlar beni seviyor.
Sanırım Tom beni seviyor.
Biz kitaplardan çok zevk elde ederiz.
Onların benden hoşlandıklarını sanmıyorum.
Onu sigortalayın lütfen.
- Lütfen bana yardım et.
- Lütfen bana yardımcı olun.
- Bana yardım et, lütfen.
Lütfen bunu açıklayın.
Lütfen onu aç.
Onu kapa, lütfen.
Lütfen onlara bilgi ver.
Lütfen onlara yardım edin.
Lütfen onları getir.
Lütfen onları bul.
Lütfen, onu düzelt.
Tom'un beni gerçekten sevdiğini düşünüyorum.
Gelmekten memnuniyet duyarım.
Zevkle yaparım.
O zevk bize ait.
- Sizinle tanışmak hoştu, Ken.
- Tanıştığımıza memnun oldum, Ken.
Onu gördüğüme memnun oldum.
Size yardım etmek bana keyif verir.
Onu yaptığıma memnun olacağım.
O zevk bana ait.
Rica ederim.
Bu her zaman bir zevktir.
Zevkti.
Hepimiz beğenilmek istiyoruz.
Onu gördüğüme memnun oldum.
Lütfen onu onarın.
Zengin olduğuna memnun değil misin?
Onu gerçekten sevmelisin.
Katıldığına memnunum.