Examples of using "Riesce" in a sentence and their turkish translations:
- Kimse sizi duyamıyor.
- Seni kimse duyamaz.
- Sizi kimse duyamaz.
Eğer Tom onu yapamıyorsan, hiç kimse yapamaz.
- O hızlı koşabilir.
- Hızlı koşabiliyor.
Hiçbir şey onları durduramaz.
Tom, Mary'yi anlayabiliyor.
O güçlükle okuyabiliyor.
Marika'yı unutamıyor.
Hiçbir doktor bunu açıklayamaz.
O kendini kontrol edemiyor.
Tom bizi görebilir mi?
O bunu yapabilir mi?
Bizi görebiliyor mu?
Tom hiçbir şey duyamıyor.
Tom bir şey hatırlayamıyor.
Yaşlı köpek havlayabilir, ama artık ısıramaz.
Bir çocuk bile onu anlayabilir.
Polis onları bulamıyor.
O gülmeyi bırakamaz.
O süt olmadan yapamaz.
Polis onu bulamıyor.
O tenis oynayabilir.
Naoko hızlı çalışabilir.
Tom kendini kontrol edemez.
Thomas terk edemez.
Tom hatırlayamıyor.
Tom buna inanamayacak.
- Tom kalkamaz.
- Tom ayağa kalkamıyor.
O, İngilizce konuşabilir mi?
Tom seni duyabiliyor.
Hiç kimse onları ayıramaz.
Tom bunu yapabilir mi?
O onu durduramaz.
O onu durduramaz.
Biri onları durdurabilir mi?
İngilizcenin yanı sıra Fransızca konuşabilir.
O bulunduğu duruma kendini alıştıramaz.
O, şapkasını bulamıyor.
Ailenin geri kalanını taklit edebilir.
O, duygularını kontrol edemez.
Tom gözlük olmadan okuyamaz.
...hareket edemeyecek kadar kör.
Teniste kimse onunla maç yapamaz.
O, uzun bir yolculuğa dayanabilir mi?
Herkes bunu kolayca yapabilir.
Tom Mary'ye bakmaya katlanamıyor.
Tom, Mary'yi bulamıyor.
Tom yeri hatırlayamıyor.
Eğer o başarırsa, Amerikalılar inandırıcılığını kaybedecektir.
- Tom neredeyse yürüyemiyor.
- Tom zorlukla yürüyebiliyor.
Burada nefes almak mümkün değil.
Tom güçlükle yüzebilir.
Tom Fransızca anlayabiliyor mu?
Tom inanılmaz derecede hızlı öğrenebilir.
Tom neredeyse hiç konuşamıyor.
- Tom neredeyse yemek yiyemiyor.
- Tom zar zor yiyebiliyor.
Polis onu bulamıyor.
Tom, Mary'ye katlanamıyor.
Tom, Mary'yi unutamıyor.
O onu durduramaz.
O onu durduramaz.
Bizi kimse duyamaz.
- Kimse beni yenemez.
- Kimse bana dayak atamaz.
- Kimse bana yardımcı olamaz.
- Kimse bana yardım edemez.
O onu durduramaz.
Birisi bana yardımcı olabilir mi?
Kimse onu durduramaz.
Kimse onu durduramaz.
Tom onu değiştirebilir.
- O, Fransızca konuşabilir.
- O Fransızca konuşabiliyor.
Tom seni göremiyor.
Tom sizi duyamaz.
- 100 metreyi on iki saniyede koşabilir.
- On iki saniyede 100 metre koşabilir.
O, gözlerini ondan alamıyor.
O gerçeği kurgudan ayıramaz.
O, diliyle burnuna dokunabilir.
O, okuyabilir.
O diliyle burnuna dokunabilir.
Benim hızlı koşabilen bir köpeğim var.
- Bunu yalnızca Tom yapabilir.
- Bunu yapsa yapsa Tom yapar.
Gözlükleri olmadan hiçbir şey göremez.
O hakimi satın alamazsın.
Baykuş karanlıkta görebilir.
Bir kedi karanlıkta görebilir.
Birisi soruma cevap verebilir mi?
Tom sadece Mary'ye dayanamaz.
Kimse onu kontrol edemez.
Bir at çok hızlı koşabilir.
Tom bize yardım edebilir mi?
Tom, Mary'ye inanamıyor.
- Hiç kimse bizi kontrol edemez.
- Kimse bizi kontrol edemez.
İnsanlar hava olmadan yaşayamaz.
Hiç kimse büyük kutuyu oynatamaz.
Hiç kimse göremez.
İnanç dağları taşıyabilir.
Tom değişebilir.
Tom yürüyebiliyor mu?