Examples of using "Molte" in a sentence and their turkish translations:
Bir sürü kalemin var mı?
Sen çok soru soruyorsun.
Çok sebze yiyin.
Benim birçok fotoğrafım var.
- Onun birçok resmi var.
- Onun birçok fotoğrafı vardır.
Çok fotoğraf çekerim.
Birçok dergi okudum.
Ben bir sürü fotoğraf çektim.
Biz birçok şey kullanırız.
Birçok tuhaf fikirlerin var.
O birçok zorluğun üstesinden geldi.
O, birçok şiir yazdı.
Birçok şey gördüm.
Kesinlikle çok sorun var.
Çok şey biliyorsun, değil mi?
O, birçok şiir yazdı.
Onun bir sürü tanıdıkları var.
O çok bilir.
Bir sürü istek alırız.
Pek çok yeteneklerim var.
Çok şey yaparım.
Ben birçok dilde eğitim yapıyorum.
Biz birçok zorluklarla karşılaştık.
Bizim birçok okulumuz var.
Ben çok şey biliyorum.
O birçok şey bilir.
Biz birçok şey biliyoruz.
Onlar çok şey biliyor.
Ben bir sürü soru sorarım.
Ben birçok dil konuşurum.
Bir sürü sorum var.
Biz çok şey öğrendik.
Onlar birlikte çok şey yapar.
Çok fıkra bilmem.
Tom çok şey bilir.
- Birçok şey değişti.
- Köprünün altından çok sular aktı.
Eskiden birlikte çok şey yapardık.
Onu birçok kez yaptım.
Yapacak çok şeyim var.
Birçok şeyden bahsettik.
Sen Tom'a çok soru soruyorsun.
Tom bir sürü arabaya sahip.
Caddede çok araba vardı.
Birçok zorlukların üstesinden gelmeliyiz.
Önümüzde birçok zorluklar var.
O çok sayıda fotoğraf çekmedi.
Ben birçok şeyi severim.
Birçok güçlükle karşılaşıyor.
Ben bir sürü çeviri ekledim.
Tom bir sürü hikaye yazdı.
Birçok yarışma kazandı.
Çok fazla kameram var.
Ben birçok kez seyahat ettim.
Onun çok sayıda yeni fikirleri var.
Bizim çok seçeneğimiz yok.
Tom'un bir sürü fırsatları vardı.
Birçok ders öğrendim.
Tom bir sürü fotoğraf çekti.
Onlar birçok yarışmaları kazandı.
Birçok şey bilmek istiyorum.
Ben birçok şey attım.
Birçok şey yapmak zorundayız.
Çok şikayetim vardı.
Avustralya'dan birçok şey ithal ediyoruz.
Çok sıkıntımız vardı.
Çok fazla vergi ödüyorum.
Bir sürü soruyu cevapladım.
Oyun birçok insanı heyecanlandırdı.
- Birçok şeyin fotoğraflarını çekerim.
- Bir sürü şeyin resmini çekerim.
Onlar birkaç şey hakkında kızgındı.
Ekoloji hakkında ona birçok soru sordum.
Boston'da bir sürü fotoğraf çektim.
Birçok şey olacaktır.
Ben çok şarkı biliyorum.
Bir sürü insanla görüşüyorum.
Birçok zorluklar vardı.
Ben birçok kadın tanıyorum.
Bir sürü dergi satın alıyorum.
Birçok Afrika dilini konuşabilirim.
Para birçok şeyi mahveder.
Tom birçok yarış kazandı.
Odada bir sürü insan vardı.
Çoğu insan aynı hataları yapar.
Birçok kişi tutuklandı.
Bu kitap çok sayıda fotoğraf içerir.
Tom bunu defalarca yaptı.
Sami İslam hakkında çok şey biliyor.
Bugün yapacak çok şeyim var.
Bugün yapacağım bir sürü şey var.
Bu sabah yapacak çok işim var.