Examples of using "Armi" in a sentence and their turkish translations:
Onların silahları vardı.
Hiç silahım yok.
Silahlara!
Silahlarını bana ver.
Sen hâlâ dünkü çocuksun.
Hiçbir silah keşfedilmedi.
Silahlarını sakladılar.
Üstelik kimyasal silahla.
Onların silahları var.
Polisler silahlarını indirdi.
Tom silahlarını sakladı.
Silahlar nerede?
Bush, yeni silahlar test etmek istemiyor.
Hatta bazen silahlanıyorlar bile.
- Silahların ihracatı yasaklandı.
- Silah ihracatı yasaklanmıştı.
Onların ne tür silahları var?
Ordunun çok silahı vardı.
Burada silah yasaktır.
Yumurta silah olarak kullanılabilir.
Antlaşma, kimyasal silah kullanımını yasaklar.
savaş ve nükleer silahların yayıldığını okuyoruz.
Askerlerin bol miktarda silahları vardı.
Askerlerin daha güçlü silahları vardı.
Askerler silahları kullanmak için eğitilirler.
Barış mı yoksa savaş mı getirirsin?
ve 10 binden fazla nükleer silah vardı.
ve 60 binden fazla nükleer silah.
Karate silahsız bir savunma sanatıdır.
Tom, orduya katılmayı reddetti.
Silah taşımak hukuka aykırıdır.
Tom bir ateşli silahlar uzmanı.
Ken kollarını indirdi.
Büyük pençeleri varsa, silahları odur.
Nükleer silahlar tüm insanlık için bir tehdittir.
Onlar düşmanla adil bir savaşla savaştı.
Uyuşturucu ve silahın karaborsası çok geniştir.
Birçok ülke nükleer silahları ortadan kaldırmak için bir antlaşma imzaladı.
Tembel hayvanların gizli silahı dört bölmeli bir mide
- Neden ABD hükümeti insanların silah sahibi olmalarına izin veriyor?
- Neden ABD hükümeti insanların silah almalarına izin verdi?
ABD anlaşmayı ihlal edenlere karşı bir silah ambargosu çağrısında bulunuyor.
gelişmiş bir cephaneye sahip, kâbus gibi bir yaratıktır. Hızlı, agresif ve son derece zehirlidir
Onlarla birlikte , Küba Füze Krizi sırasında keşif görevlerinde
Barack Obama, nükleer silahlarla ilgili uluslararası bir yasaklamayı hedefliyor, fakat tüm savaşlarda onlara karşı değil.